Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Çocuk kokusu geliyor
19.12.2009
Behaeddin-i Buhari hazretlerinin "rahime-hullahü teâlâ" bir talebesi şöyle anlatıyor:
Biz önceleri Taşkent'te ikamet ediyorduk.
Hocamı görmek için Buhara'ya giderdim.
Bir gün, yine içimden; "Hocana git!" diye bir ses duydum.
Zira çok özlemiştim kendilerini.
Çıkmak için hazırlanıyordum ki, hanımım bir miktar "altın" getirip;
- Bunları, o zatın önüne koy, dedi.
- Niçin gönderiyorsun? dedim.
- Şimdilik gizli kalsın, sonra söylerim, dedi.
Ben de ısrar etmeden aldım ve gidince hocamın önüne bıraktım o altınları.
Hocam, tebessüm ederek;
- Bu altınlardan çocuk kokusu geliyor, buyurdu.
Meseleyi anlamıştım.
Sonra sözüne devamla;
- Üzülmeyin, ümid ediyorum ki, cenâb-ı Hak yakında size bir erkek evlat verecektir, buyurdu.
O duanın bereketini gördük çok geçmeden.
Bize, bir "salih oğul" verdi Hak teâlâ.
GÜNAHIN KÜÇÜĞÜ OLMAZ
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim günahın küçüğü büyüğü olur mu? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- Günahlar, "küçük" ve "büyük" diye ayrılırsa da, aslında hepsi "büyük"tür, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Küçük de olsa günah günahtır. Allah'a isyandır yani. Aciz bir kulun, kendi Yaradanına isyan etmesi ne demektir, bir düşünsenize.
Sözüne devamla;
- Sonra "küçük" günah işleyen, yavaş yavaş büyükleri de işlemeye başlar, buyurdu. "Büyük günahlar"a dalan da "küfr"e girebilir. Onun için Müslüman çok korkmalıdır.
Şöyle bitirdi:
- Çünkü "iman" bir kelimeyle kazanıldığı gibi bir kelimeyle de kaybedilebilir. Titremek, korkmak lazım.
www.gonulsultanlari.com