Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Hocasını düşündü
30.12.2009

Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerinin "rahime-hullahü teâlâ" talebelerinden biri, ticaret işlerini yapardı bu büyük Veli'nin.

Bir gün, büyük bir kervanla ticaretten dönüyorlardı ki, bir gurup "eşkıya" ile karşılaştılar birden.
Ama o, hiç korkmadı.

Kendi kendine; "Bu, hocamın işidir. Öyleyse O bana yardım eder" diye düşündü.
Ve hocasını getirdi hatırına.

O anda bir güven geldi Ona.
Kılıcını çekip, saldırdı onlara.
Kendini, "üstadının şeklinde" buldu.
Yani kendisi değil de, sanki üstadıydı düşmana saldıran.

Onlar kalabalık bir guruptu.
Buna rağmen korkup, dagıldılar.

O talebe, seferden dönüp hocasının huzuruna geldi ve yolda olanları anlatacaktı ki, hocası ona;
- Zayıflar, kuvvetli bir düşmana rast geldiğinde, kendi kuvvetlerini düşünmeyip, "Allah dostu Veliler"den yardım isterlerse, Hak teâlâ onlara yardım eder, buyurdu.

Ve ekledi:
- Hem öyle kuvvetli olurlar ki, düşman korkup darmadağın olur. Evliyanın himmeti dağı bile devirir. Sizin kurtulmanızın hikmeti de budur işte.

HUZURUNUZ YOKSA…

Bir gün, bir genç bu zata gelerek;
- Hiç huzurum yok efendim, ne yapayım? diye sordu

Cevaben;
- Huzurun yoksa, İslâmiyeti öğren ve tatbik et, buyurdu.

- O zaman huzurlu olur muyum hocam?
- Elbette. İslâma uyanlar, iki cihanda da mutlu ve huzurlu olurlar evladım. Hatta Resulullah'a "aleyhissalâtü vesselâm" uymak niyetiyle "uyumak" bile ibadettir, buyurdu.

Ve ekledi:
- Kaylule etmek, Efendimizin adetiydi.

- Kaylule nedir ki hocam?
- Öğleden önce biraz uyumaya "kaylule" denir.


www.gonulsultanlari.com