Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Ama gitmen gerekiyor
31.12.2009

Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", bir gün bir talebesini yanına çağırıp;
- Oğlum, bu aralar memleketine gitmeyi düşünmüyor musun? diye sordu.

Genç talebe;
- Hayır hocam, bir mecburiyet olmadıkça yanınızdan ayrılmak istemiyorum, dedi.

- Ama gitmen gerekiyor oğlum. Çünkü annen baban bana sıkıntı veriyorlar. Çabuk git de gel, buyurdu.

Delikanlı bir şey anlamadıysa da,
- Peki efendim, dedi.
Ve memleketi olan Horasan'a gitti.

Anne ve babasına da anlattı bunu.
Onlar, bunu duyunca, ağladılar.
Çocuk şaşırdı.

Ve sordu hemen:
- Niçin ağlıyorsunuz, bir şey mi oldu?

Annesi şöyle anlattı:
- Biz, beş vakit namazdan sonra hocan Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerine teveccüh edip, dua ediyorduk oğlum.

- Nasıl dua ediyordunuz anne?
- Yâ Rabbî, hocası oğlumuza izin versin de, onu bize göndersin, diye yalvarıyorduk.

Mesele anlaşılmıştı.
Onlarla görüşüp aynı gün geri döndü.
Ve bir daha ayrılmadı yanından.

İNSANIN KIYMETİ

Bir gün, bir genç bu zata gelerek;
- Efendim, insanın kıymeti ne ile ölçülür? diye sordu.

Cevaben;
- İnsanın kıymeti "takva" ile ölçülür, buyurdu.

- Takva nedir hocam?
- Takva, Allah'tan korkup günah işlememektir. Ama bu korku, çocuğun annesinden korkması gibi olmalıdır. Yani "onu incitmek"ten korkmalıdır, buyurdu.

Ve sorda onlara:
- Annesi çocuğunu azarlasa, dövse, çocuk yine döner, annesine sarılır, öyle değil mi?
- Evet hocam.

- İşte mümin de Rabbine karşı böyle olmalıdır.


www.gonulsultanlari.com