Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Hiçbiri yiyemiyordu
26.12.2009
Behaeddin-i Buhari hazretlerini "rahime-hullahü teâlâ" seven talebeler, bir evde toplanmışlardı bir gün.
Gayeleri, sohbet etmek ve Hace hazretlerinden konuşup, Onun sözlerinden bahsetmekti.
Çünkü çok seviyorlardı hocalarını.
Onun da aralarında olmasını çok istiyor;
- Âh, şimdi aramızda O da bulunsaydı, mübarek ağzından nice hikmetler dökülürdü, diyorlardı.
Ev sahibi sütlaç pişirmişti ikram için.
Getirip koydu ortaya ve;
- Haydi buyurun birlikte yiyelim, dedi.
Gelip oturdular sofraya.
Fakat o da ne?
Hiçbiri yiyemiyordu sütlaçtan.
Zira kıpırdıyamıyordu kimsenin eli.
Sanki elleri bağlanmıştı.
Yahut biri tutuyordu sanki ellerini.
Kaşıklar ellerinde kala kaldı.
Birbirlerine hayretle bakarak;
- Hayırdır inşallah, bize ne oldu? diyorlardı.
İçlerinden biri;
- Bu, hocamızın bir tasarrufudur, dedi.
Velhasıl sütlaçtan bir kaşık bile yiyemeden kalktılar sofradan.
Aradan bir saat geçmişti ki,
Behaeddin-i Buhari hazretleri teşrif etti.
Talebeler sevince garkoldular.
Büyük Veli buyurdu ki:
- Ben Kasr-ı arifan'dan yola çıktığımda siz sütlacı pişmek için ocağa koydunuz. Sonra, benden bahsedip sohbete koyuldunuz. Ben yarı yolda iken sütlaç pişti. Yemek için oturdunuz, ama yiyemediniz değil mi?
- Evet hocam, aynen öyle oldu, dediler.
- "Bunda bir hikmet var" deyip, sofradan kalktınız, değil mi?
- Evet efendim.
Buyurdu ki:
- Ellerinizi ben bağlamıştım çocuklar.
Birbirlerine bakıp;
- Tahmin etmiştik hocam, dediler.
- Haydi öyleyse, şimdi o sütlacı getirin de hep birlikte yiyelim, buyurdu.
Sevinçle koşup getirdiler.
Ve hocalarıyla birlikte, huzur içinde yediler.
www.gonulsultanlari.com