Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Herkesten dua isterdi
6.01.2010
Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri, kiminle karşılaşsa, mutlaka dua isterdi o kimseden.
Kendisi anlatıyor:
Büyük küçük, kiminle karşılaşsam,
- Bana dua et,diye yalvarıyordum.
Eğer dua ederse, uçuyordum sevinçten.
Bir gün, başımdan şöyle bir hadise geçti:
Verimli bir tarlası vardı annemizin.
Annem, o tarladan buğday kaldırdıkça, benim hissemi de gönderiyordu bana.
Bir sene, yine göndermişti hissemi.
Ben, buğdayları kilere taşıdım.
Döndüğümde, buğdayı getiren adamın geri gitmiş olduğunu gördüm.
Niçin o kimsenin duasını almadım? diye çok üzüldüm.
Hatta ağladım.
Peşinden koşup;
- Ne olur bana dua et. Belki senin duanla Rabbim beni bağışlar, diye yalvardım.
O kişi hayret edip;
- Herhalde beni başkasına benzettin, dedi.
- Hayır, seni kimseye benzetmedim. Ne olur, dua et bana.
O yine hayretle;
- Ama ben cahil biriyim. Ama madem istedin, pekâlâ, sana bir dua edeyim, dedi.
Ve ellerini kaldırıp;
- Yâ Rabbî, aç bu gencin kalb gözünü, diye yalvardı.
Anında kabul oldu duası.
Kavuştum muradıma.
EN KIYMETLİ İBADET
Bir gün de bir talebesi;
- Hocam, dinimizde en kıymetli ibadet nedir? diye sordu.
Cevaben;
- En kıymetli ibadet namaz'dır. Namaz, imandan sonra en kıymetli ibadettir dinimizde. Bir vakit namazı özürsüz kazaya bırakan, seksen hukbe Cehennemde yanacaktır, buyurdu.
- Hukbe ne kadar zamandır efendim?
- Seksen ahiret senesidir ki, her günü, seksen dünya senesi kadardır.
www.gonulsultanlari.com