Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Niçin kabul etmiyormuş?
9.01.2010

Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerine bir gün bir kadı gelip;
- Efendim, beni de talebeliğe kabul edin, diye rica etti.

Ancak kabul etmedi büyük zat.
Tekrar tekrar söyleyip yalvardıysa da, hiç iltifat etmedi.

Talebesinden biri;
- Efendim, falan kadı talebeliğe kabul edilmiyorum diye çok üzülüyor, diye arzetti.

Büyük Veli cevaben;
- Evladım, o kadının gönlünde Dünyalık var. On sene sonra kavuşacağı Mevki'ye hırslı olan bir kimseyi talebeliğe kabul etmek uygun olmaz. Böyle birine büyüklerin yolu anlatılmaz. Siz onu düşünmeyin, buyurdu.

Aradan on sene geçti.
Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri vefat etti.
O kadı, baş kadı olmuş, muradına erdiği için de pek sevinçliydi.
Ve artık bu yola girmek gibi bir arzu kalmamıştı kalbinde,
Memnundu hayatından.

Talebeler, onun bu halini görünce;
- Hocamızın kerameti çıktı, dediler. Onu talebeliğe kabul etmemekte ne kadar haklıymış. Meğer kalbinde mevki makam düşüncesi varmış adamın,

NAMAZ ÇOK MÜHİM

Bu zat, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, namaz kılmamak üç türlü olur, buyurdu.

- Onlar nedir efendim? dediler.
- Birincisi, farz olduğunu bilmiyordur. İkincisi, tembellikle kılmıyordur. Üçüncüsü de, Allah korusun ehemmiyet vermiyordur.

- Neden Allah korusun dediniz ki efendim?
- Ehemmiyet vermeyenin imanı gider de onun için. Müslüman, her günahı işleyebilir. Ama peşinden üzülür, pişman olur ve tövbe eder.

- Ya üzülmezse efendim?
- Üzülmezse, Allah'ın yasak etmesine ehemmiyet vermiyor demektir ki, imanı gider mazallah.


www.gonulsultanlari.com