Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Şefkatle bakınca…
24.01.2010

Muhammed Baki Billah hazretlerinin zamanında bir genç de vardı ki, tek arzusu Evliyalık yolunda yükselmekti.
Her çareye başvurdu bunun için.
Çok büyük zatlar gördü.
Ama bir türlü kalb gözü açılmıyordu gencin.

Bir gece yarısı kalkıp;
- Yâ Rabbî, beni, sevdiğin bir dostuna kavuştur, diye yalvardı Rabbine.

Duası kabul oldu.
Ertesi gün kavuştu muradına.
Ve o gün işitti Baki Billah ismini.

Henüz kendisini görmeden sevgisi yer etti kalbinde.
Ertesi gün, yolda giderken gördü yine bu büyük Veli'yi.
Peşinden koştu.

Atının dizginine yapışıp;
- Efendim, bana bir himmet edin de kalb gözüm açılsın, diye yalvardı.

Baki Billah
hazretleri, atından inip kucakladı genci.

Sonra şefkatle bakıp;
- Yâ Rabbî, bunu muradına kavuştur, diye dua etti.

Anında kabul oldu duası.
Açıldı kalb gözü.

CEHENNEME GİRMEMEK İÇİN

Bir delikanlı bu zata gelip;
- Efendim, Cehennemden kurtulmak için ne tavsiye edersiniz? diye sordu.

Büyük Veli cevaben;
- İmanını ehl-i sünnete göre düzelt ve İslâmiyete iyi sarıl. Ehl-i sünnet itikadında olan ve İslâma uyan bir Müslüman, Cehenneme girmez, buyurdu.

Ve sordu o gence:
- Sen bir anne gördün mü ki, yavrusunu ateşe atsın?
- Olur mu hocam. Hangi anne yavrusunu ateşe atar.

Buyurdu ki:
- İşte Allahü teâlânın kullarına merhameti, bir annenin yavrusuna olan merhametinden daha çoktur.


www.gonulsultanlari.com