Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Keramet sahibiydi
3.02.2010
Mevdud-i Çeşti "rahime-hullahü teâlâ", çocukken kıtlık olmuştu o yerde.
İnsanlar, çaresiz Ona gelip;
- Çok sıkıntıdayız, dediler.
Günahsız elini toprağa koydu.
O günden itibaren bereket fışkırdı o topraktan.
İnsanlar haber alıp, her yerden oraya üşüştüler ve o çıkan nimetleri toplayıp bölüştüler.
Öyle çok sebze, meyve çıkmıştı ki,
insanlar toplamakla bitiremiyorlardı.
Babası haber alıp;
- Ey evladım, bizim ecdadımız, keramet göstermekten haya ederlerdi. Sana ne oluyor ki, onlara uymayıp, böyle açıktan keramet gösterirsin, dedi.
Ama insanlar öğrenmişti bir defa.
Kendisini çok sever, Ondan kutb-ül aktab diye bahsederlerdi.
Büyüğünce de çok ibadet eder,
Allah'tan çok korkardı.
Geceleri kalkıp ağlar ve;
- Yâ ilahi! Bilerek hiçbir günah işlemedim. Bilmeden yaptıklarımı bağışlamazsan, yarın mahşer gününde hâlim nice olur? diye gözyaşı dökerdi.
İMAN ÇOK MÜHİM
Bir gün, sohbetinde;
- Elhamdülillah, Hak teâlâ, bize doğru iman'ı ihsan etti. Cennete, bu imanla girilecektir, buyurdu.
- O hangi iman efendim? dediler.
- Bu, Ehl-i sünnet âlimleri'nin bildirdiği imandır. Bu imandan kıl kadar ayrılan kimse, Cehenneme girmekten kurtulamayacaktır.
- Ehl-i sünnet üzere iman edenler Cehenneme girmez mi efendim?
- Hayır girmez. Nitekim böyle Müslümanlar Sırat köprüsünden geçerken Cehennem onlara; "Biraz çabuk geçiniz! Zira sizin iman nurunuz, ateşimi söndürüyor" diye seslenecek ve o ateş iman nuruna dayanamayıp sönecektir.
www.gonulsultanlari.com