Abdullah-ı Dehlevi hazretlerinin Resulullah Efendimize "aleyhissalâtü vesselâm" muhabbeti çok fazla idi.

Bir gün, Ona olan muhabbet ve hasretten dayanamaz hale geldi ve o aÅŸk ile saatlerce aÄŸlayıp uyuyakaldı.

Resulullahı gördü rüyasında.
Büyük bir muhabbetle huzuruna vardı.
Sevgiyle sarıldılar birbirlerine.

SEVDİĞİN KULUN HÜRMETÄ°NE

Bir gün de Delhi camii imamının oÄŸlu hastalanmıştı.
Doktorlar çare bulamadılar.
Çok zor durumdalardı.

Babası bir gece ellerini açıp;
- Yâ Rabbî sevdiÄŸin bir kulunun hürmetine oÄŸluma ÅŸifa ver, diye yalvardı.

Sonra uyudu.
Rüyasında Abdullah-ı Dehlevi hazretlerini gördü kendi evlerinde.
Hasta oÄŸluna birÅŸeyler ikram ediyordu.

Çok sevinip; "Ä°nÅŸallah oÄŸlum iyi olacak", dedi kendi kendine.
Ve uyandı.
Hemen koştu oğlunun yanına.
Sıhhate kavuÅŸmuÅŸ gördü.
Turp gibi olmuÅŸtu çocuk.

Sevinip ÅŸükretti Rabbine.
Sonra kıymetli bir hediye alarak bu büyük Veliyi ziyarete gitti.

Mübarek zat tebessüm ederek;
- Bu nedir, geceki hizmetimizin ücreti midir yoksa? buyurdu.

NAMAZ, DİNİN DİREĞİDİR

Bir gün de genç bir müslümana;
- Evladım, namaza çok ehemmiyet ver, buyurdu.

Delikanlı sordu:
- Namaz çok mu mühim efendim?

- Elbette, namazını dosdoÄŸru kılan kimse, dinini doÄŸrultmuÅŸ, kılmayan ise yıkmış olur. Unutma, müslüman demek, beÅŸ vakit namazını muntazam kılan insan demektir.