Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Boğuldu mu, boğulmadı mı?
6.05.2010

Ebu Bekr-i Şibli hazretleri, talebesinden birini, diğerlerinden daha çok seviyordu.

Öbürleri bunu merak eder;
- "Hocamız niçin onu bizden daha çok seviyor?" diye konuşurlardı aralarında.

Onların bu düşüncelerini anlayıp, götürdü hepsini bir gün Dicle nehrinin kenarına.
Oturup, sohbete başladı.
Maksadı, onu niçin çok sevdiğini anlatmaktı diğerlerine.

O sevdiği talebe, bir ara aşka gelip, Allaah! diye bağırdı birden.
Gayri ihtiyari bağırmıştı.
Ancak diğer talebeler
beğenmediler bu halini.

Kendi kendilerine; "Gösteriş yapıyor. Biz de onun kadar Allah'ı seviyoruz. Ama biz onun gibi riya yapmıyoruz" diyorlardı.

Hazret-i Şibli
bunu sezip, çağırdı o halis talebeyi huzuruna.
Ve tuttuğu gibi atıverdi genci Dicle'ye.

Talebeler bunu görüp;
- Eyvah! Ne olacak şimdi? Mutlaka boğulmuştur, dediler.

Bazıları da,
- Yazık oldu, biz sebep olduk, diye üzülüyorlardı.

O anda hocaları seslenip;
- Evlatlarım! Böyle yapmaktan maksadım, size ders vermekti. Siz, onun kalbindeki "Allah sevgisi"ni ve "ihlas"ı bilseydiniz, hakkında böyle düşünmezdiniz, buyurdu.

Ve ekledi:
- Eğer o bağırması, ihlasla olmuşsa, su ona zarar vermez. Nil nehrinden Musa aleyhisselâm nasıl kurtulduysa, bu da öyle kurtulur. Ama riya ile bağırdıysa, Fir'avn misali boğulur o da.
Talebeler, "Boğuldu mu, boğulmadı mı?" diye merak ediyorlardı ki, o esnada delikanlı çıktı sudan.

Ve oturdu aralarına.
Baktılar.
Elbisesi az bile ıslanmamıştı.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı