Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

İhtişamla geliyordu
9.06.2010

Behlül Dânâ "rahime-hullahü teâlâ", zamanında halîfe Harun Reşid Hac yoluna çıkmıştı bir sene.
Dönüşte debdebe ve ihtişamla Bağdat'a giriyordu ki, hazret-i Behlül önüne çıkıp;
- Ey Harun! diye seslendi.

Halîfe, yüzündeki perdeyi kaldırıp;
- Buyur ey Behlül, bir arzun mu var? diye sordu.

Cevaben;
- Ey Harun! Allah'ın Habîbi Beytullah'tan dönerken senin gibi yapmazdı, buyurdu.

Halîfe sordu:
- Nasıl yapardı yâ Behlül?

- O, bir tek kızıl deveye biner, başı önünde, mütevâzı olarak gelirdi. Sen de bu usule riâyet edersen Hak teâlâ indinde kıymetli olursun. Zira kullara karşı gurur, mümine yakışmaz. Alçak gönüllü olmak yakışır, dedi.

Ve sordu yine:
- Ey Harun! Bağdat'a giriyorsun. Peki Beytullahtan halkına ne hediye getirdin?

Harun Reşid merak etti:
- Onlar nedir ki yâ Behlül?
- O hediye, Allah ve Resûl'ünün sevgisidir. Eğer halkına bunu verebilirsen, en güzel hediyeyi götürmüş olursun onlara.

Harun Reşid, ağlamaya başladı.
Ve rica etti:
- Devam et yâ Behlül.

Buyurdu ki:
- Ey Harun! Sen bir hükümdarsın. Sakın adaleti elinden bırakmayasın. Mülkünde bir mazlum zulüm görse, onu yarın senden sorarlar.

Harun, Ona bir kese altın uzatıp;
- Lütfen şu hediyemi kabul et, dedi.

Ancak o kabul etmeyip;
- Ey hükümdar! Bunu, ihtiyacı olana ver, dedi.

Ve ayrılıp gitti.
Halîfe de gözyaşları içinde yoluna devam etti.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı