Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

O, benim evlâdımdır!
20.09.2010

Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri hem seyyiddir, hem de şerîf.
Doksanbir yaşlarında, Bağdat'ta vefat etti.
Doğduğunda babası altmış yaşındaydı.

Annesi de yaşlanmıştı.
İkisi de Evliyâdan olup, Resûlullahın "aleyhissalâtü vesselâm" evlâtları idiler.
Abdülkâdir doğmadan bir gün önce, babası bir rüya gördü.

Şöyle ki, Peygamber Efendimiz kendisine; "Hak teâlâ sana bir erkek evlât verecek. O, benim evlâdımdır ve derecesi çok yüksek olacaktır" buyurdu.
Gerçekten de bir oğulları oldu.

Adını Abdülkâdir koydular.
O gün Ramazanın ilk günüydü.
Akşama kadar, hiç süt emmedi.

İkinci gün de öyle geçti.
Ramazan-ı şerîfin sonuna kadar, otuz gün, hiç emmeyip, oruç tuttu.
İkinci sene de böyle oldu.

Hatta Ramazanın ilk günü hava bulutlu olduğundan gök yüzünde hilali göremeyip, Ramazanın başladığında şüphe edince, bu hanıma gelip sordular.
Annesinin sütünü emmemişse, Ramazanın ilk günü olduğunu anlayacaklardı.

Kadıncağız;
- O gün hiç emmedi, dedi.
Ramazan olduğunu bildiler böylece.

NİYET ÇOK MÜHİM

Bu zât, bir gün sevdiklerine;
- Âhirette, "Ne yaptın?" değil, "Ne niyetle yaptın?" diye sorulacak, buyurdu. Öyleyse işlerimizi niçin yaptığımıza dikkat edelim. İnsanlar için mi yapıyoruz, Allah için mi?

Sordular:
- İnsanlar için yaptıysak efendim?
- O zaman işimiz insanlara bırakılır.

- Ya Allah için yaparsak?
- Allah için yapanlar, kurtulur âhirette.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı