Ahmed bin Mesruk hazretleri, Horasan'da yetiÅŸen büyük Velîlerdendir.
Haramdan öyle çok kaçardı ki, bu yüzden bir çok mubahı da terk ederdi.

Onu gören, Evliyâ olduÄŸunu anlardı.
Her iÅŸte Allahü teâlânın rızâsını düÅŸünür; "Yâ ilâhî, bizi ateÅŸte yakma!" diye yalvarırdı.
Kalbini Allah sevgisi sarmıştı.

Sevdiklerine;
- Bir muhabbet, Allah için deÄŸilse, o sevgi, onun için öldürücü zehirdir, buyururdu.

ER GEÇ PÄ°ÅžMAN OLUR

Bir gün sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, bir gönül, Allah'tan gayrisine tutulmuÅŸsa, yıkılmış demektir, buyurdu.

Ve ekledi:
- Bir kul, Rabbinden gayri bir ÅŸeyden haz duyarsa, o ÅŸey, onun için dert ve maraz olur. Ve kim Allah'tan baÅŸkasına yakınlık duyarsa, er veya geç piÅŸman olur.

ÂHÄ°RETTE NELER SORULACAK?

Bir gün de bu zâta;
- Âhirette bize neler sorulacak efendim? diye sordular.

Cevaben;
- Dört ÅŸey, buyurdu. Vücudunu nerede eskittiÄŸi, vaktini nerede harcadığı, ilmini nerede kullandığı ve parayı nereden kazanıp nereye sarfettiÄŸi.

Sordular:
- Hocam, bazıları hem namaz kılıyor, hem de kötü iÅŸler yapıyor. Buna ne dersiniz?

Cevabında;
- Ä°nsanı kötülüklerden ancak kabul olan namaz korur, buyurdu.

- Hangi namaz kabul olur efendim?
- Farzlarına, vaciblerine, sünnetlerine hatta müstehaplarına tam uyarak kılınan namazı Allahü teâlâ kabul eder. O kiÅŸi istese de kötülük yapamaz artık.