Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaþýna gönder
 
Print almak için

Yazý boyutunu büyütmek için     


 

Çok mütevâzı idi
1.11.2010

Seyyid Ahmed Rıfai hazretleri zamanında hayâsız biri vardı ki, bu büyük Velî'yi sevmez ve kötü ÅŸeyler söylerdi hakkında.
Dedi kodu yapardı.
O tevâzu ettikçe, arttırırdı hakâretlerini.

Bir gün de, aleyhinde bir mektup yazıp bu zâtın bir talebesine verdi ve;
- Bunu, hocana götür, dedi.

O talebe mektubu bu zâta teslim edince, büyük Velî;
- Aç da oku, buyurdu.

Talebe okudu mektubu.
BaÅŸtan sona hakâretlerle doluydu mektup.
Hem de ağzı alınmayacak cinsten.
Ancak hiç üzülmedi mübarek zât.

Talebesine;
- Kâğıt kalem getir, buyurdu.

Ona cevap olarak;
- Ey kıymetli efendim! BuyurduÄŸunuz gibi benim çok kusurlarım vardır. Hakkımda yazdığınız ÅŸeylerin hepsi doÄŸrudur. Ne yapayım ki, hatâlarım benliÄŸime iÅŸlemiÅŸ. Sizin de yazdığınız gibi iÅŸlerimin çoÄŸu günah. Ama gayret ediyorum. Siz de duâ buyurun da, düzeleyim inÅŸallah, diye yazdı.

Ve gönderdi bu kiÅŸiye.
Adam bu cevabı okuyunca, insafa geldi.
Utanıp, pişman oldu yaptığına.

Tam anladı Onun büyüklüÄŸünü.
Huzuruna koÅŸup özür diledi.
Elini öpüp talebesi olmakla ÅŸereflendi.

ALLAH KULUNU SEVERSE…

Bir gün bu zâta;
- Allahü teâlânın bir kulunu sevdiÄŸinin alameti nedir efendim? diye sordular.

Cevabında;
- Bir insan Allahü teâlâyı ve O'nun dostlarını sever, buna mukabil kendi nefsinden soÄŸuyup tiksinmeye ve nefret etmeye baÅŸlarsa, bu hâl, Allahü teâlânın o kulu sevdiÄŸinin iÅŸaretidir, buyurdu.

 
 
Güncelleme Tarihi
16.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı