Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaþýna gönder
 
Print almak için

Yazý boyutunu büyütmek için     


 

Hepimizin âkıbeti bu
18.02.2012

Amasya'da yetiÅŸen velîlerden Alî Hâfız hazretleri'nin üçüncü oÄŸlu Necâtî, âni rahatsızlıktan hastâneye kaldırıldı ve ameliyat sonrası kurtarılamadı.
Babası dergahtaydı.
Çocuk vefât etti.
Ev halkı telaşlandı.
Zira babası bilmiyordu oÄŸlunun vefat ettiÄŸini. Bunu bildirmek için bâzı talebeleri Alî Hâfız Efendi'nin yanına gittiler. Bu haberi vereceklerdi.
Ama diyemediler.
Nasıl diyeceklerdi.
Alî Efendi onlara;
"Hepimizin âkibeti iÅŸte bu. Buna hazırlanalım ki, bundan kurtuluÅŸ yoktur. Necâtî'nin vefât ettiÄŸini niçin söylemiyorsunuz?" buyurdu.
Oğlunu bizzat kendisi yıkadı, kefenledi ve namazını kıldırıp kabrine defnetti.

HABER VERİN!

Alî Hâfız ile aynı devirde GümüÅŸ kasabasında yaÅŸayan Garip Hâfız İbrâhim Hakkı isminde bir zât vardı. Bu zâtla sık sık görüÅŸürdü. Garip Hâfız da mübârek bir zat idi.
Allah adamıydı.
Bir âdeti vardı.
Adı gibi garibti.
Åžöyle ki, ikindi vaktine kadar ziyâretçi kabûl etmezdi. Birgün Alî Hâfız, talebeleriyle Garip Hâfız'ın ziyâretine gitti. Vakit ikindiden önce idi. Evine vardılar.
Kapıda talebe vardı.
Alî Hâfız, o talebeye;
"Evlâdım! Garip Hâfız'a geldiÄŸimizi haber ver" dedi. Talebe; "Efendim geleceÄŸinizi söyledi sizi bekliyor" dedi.
İçeriye girdiler.
Sohbet ettiler.
Ancak orada bulunanlar konuÅŸulanlardan hiçbir ÅŸey anlayamadılar. Zîrâ onlar birbirlerinin derecesine göre konuÅŸuyorlardı.

 
 
Güncelleme Tarihi
16.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı