Evliyânın büyüklerinden hazretleri "rahmetullahi aleyh" bir gece yatsı namazından sonra talebesiyle sohbet ederken, lâmbanın yağı bitti.
Alvân Hamevî hazretleri, talebesine; buyurdu.
Ve lâmba yandı.
Yağa lüzum kalmadı.


Talebelerinden biri, kâfileyle Mısır'a giderken, hayvanı yorulup yürüyemez oldu. Kâfiledekiler onu beklemeyip, yollarına devâm ettiler.
Talebe yalnız kaldı.
Yağmurdan ıslandı.
O korkuyla; diye yalvardı. O anda hocası ona görünüp; buyurdu.
Bineğini kaldırdı.
Eşyâsını yükledi.
Kendisini de üzerine bindirip gözden kayboldu. Talebe kafileye yetişti ama hocasını bir daha göremedi.


Ticâretle uğraşan bâzı talebeleri gemiyle yola çıktılar. Yolculuk esnâsında fırtına çıkıp, gemi batma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Yolcular korktular.
Gençler de korktu.
Ve ellerini açarak;
diye yalvardılar O and hocaları denizden bilinen şekliyle çıktı. Gemiyi düzeltti, sâhile kadar götürüp, gözden kayboldu.