Hazret-i Osmân "radıyallahü anh" anlatır:
Benim bir teyzem vardı.
Birgün Ona gitdim.
Bir kasîde yazmış.
O kasîde içinde Resûl-i kibriyâ'yı methetmiş. Benim de o Server'in dâmâdı ve vezîri olacağımı açıklamış.
Onu bana
Okudu ve;
"Haydi Muhammed aleyhisselâmın huzûruna var ve Onun da'vetini kabûl et" dedi.
Sözlerine
devamla;
"O doğru sözlüdür. Getirdiği din hakdır. Günden güne şânı yükselir. Senin de şânın yükselir ve ismin hutbelerde okunur" dedi.
Bu söz gönlüme
çok te'sîr eyledi.
Oradan ayrılıp dönerken Resûlullah hazretlerini gördüm.
Ebû Bekr ile
geliyorlardı.
Meğer murâd-ı şerîfleri bana gelmek imiş.
Server-i âlem
beni görünce;
"Yâ Osmân! Teyzenin dedikleri doğrudur. Muhâlefet etme. Gel, sen de islâm dînini kabûl et!" buyurdu.
Ebû Bekr de
bana ayrıca;
"Yâ Osmân! Bu dîni Resûlullah hazretleri getirdi. Ben onu kabûl ettim. Şu ata ve dedelerimizin kendi elleriyle yontduğu cansız şeyler hiç ilâh olur mu?" dedi.
Ben tasdîk edip;
"Olmaz" dedim.
Şehâdeti getirip müslüman oldum.