Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaþýna gönder
 
Print almak için

Yazý boyutunu büyütmek için     


 

O ırmağı senin için akıttı
4.08.2012

(Dünden devam)
Efendimiz "aleyhisselâm" ile hazret-i Ebû Bekr "radıyallahü anh" o maÄŸarada bir müddet kaldılar.
Hazret-i Ebû Bekr susadı.
Lâkin daÄŸda su ne arasın.
Yanlarında da yoktu.
Harâreti had safhâya gelince, Sultân-ı Enbiyâ'ya "aleyhisselâm" bunu arz etti.
Server-i âlem;
"Yâ Ebâ Bekr! Dışarıya çık. MaÄŸaranın önünden akan nehirden doyasıya iç" buyurdu.
Hemen dışarı çıktı.
Gördü ki, bir ırmak akar.
Kardan soÄŸuk.
Baldan tatlı.
Kokusu misk gibi.
İçip, geri geldikte;
"Yâ Resûlallah! Bu ne hayât suyudur ki, bu dağın başında hâsıl olmuÅŸ" diye sual etti.
Resûl-i ekrem;
"Allahü teâlâ hazretleri vazîfeli bir meleÄŸe emretti ki, Cennet-i firdevs'den bu akarsuyu getirip bu maÄŸaranın önünde akıtsın ve sen içesin" buyurdu.
Hazret-i Sıddîk sevindi.
Ve çok neÅŸelenip;
"Babam ve anam sana fedâ olsun yâ Resûlallah. Ebû Bekr'in Hak sübhânehü ve teâlâ katında bu kadar mertebesi var mıdır ki, onun için Mekke'nin dağında Cennetten ırmak akıtır?" dedi.
Resûl-i Ekrem;
"Evet yâ Ebâ Bekr, Allahü teâlâ hazretleri katında daha ziyâde kıymetin vardır. Beni hak Peygamber gönderen Allahü teâlâ'ya yemîn ederim ki, sana buÄŸz eden kimseler Cennete giremezler!" buyurdular. (devamı yarın)

 
 
Güncelleme Tarihi
16.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı