Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Sen Nûh Nebî'ye benzersin
8.08.2012

(Dünden devam)
Efendimiz "aleyhisselâm" Hazret-i Ömer'e dönüp;
"Yâ Ömer! Sen Nûh aleyhisselâma benzersin ki, O, kâfirler için; "Yâ Rabbî! Yeryüzünde, kâfirlerden hiç kimseyi sağ bırakma!" diye niyazda bulunmuştu" buyurdu.
Hazret-i Ömer der ki:
Resûlullah Efendimiz, Ebû Bekr'in söylediğine meyl etti. Benim söylediğime meyl etmedi.
O gün geçti.
Ertesi gün oldu.
Gelip gördüm ki, Resûl-i Ekrem ile Ebû Bekri Sıddîk oturmuş ağlarlar.
Merak edip;
"Yâ Resûlallah, niçin ağlarsınız. Ağlamak îcâb eden bir hâl var ise, ben de ağlıyayım. Eğer ağlanacak bir durum yok ise, sizin ağlamanız için ağlıyayım" dedim.
Ağlamayı bıraktı.
Ve bana dönüp;
"Eshâbım için ağlıyorum. Mal karşılığında esîrleri bıraktıkları için, onlara gelen azâb bana gösterildi. Şu ağaçtan daha yakın oldu" buyurarak, kendilerine yakın bir ağaca gösterdiler.
İbni İshâk da
radıyallahü anh
bu babta der ki:
Bedir gazâsında hazır olan müminlerin hepsi esîrlerden fidye almağı hoş gördü. Sâdece Ömer bin Hattâb hoş görmedi. Sa'd bin Mu'âz da Efendimize; "Yâ Resûlallah, esîrleri katl etmek, bana fidye almaktan daha iyi geliyor" diye arz etti.
Server-i âlem
"aleyhisselâm";
"Eğer azâb inseydi, Ömer bin Hattâb ve Sa'd bin Mu'âz'dan başka kimse kurtulmazdı" buyurdular.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı