Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Vallahi bilmem ki
18.08.2012

(Dünden devam)
Babam cevâben;
"Vallahi bilmem ki, Resûlullah'a ne cevap vereyim. Bizim kavmimiz câhiliyet devrinde putperest idi. Ama hiç kimse bizim kadınlarımıza böyle birşey söyliyemezdi. Şimdi elhamdülillah kalblerimiz İslâm nûru ile parladı. Evimiz İslâm ışığı ile aydınlandı. Herkes bizim için böyle söylüyorlar. Ben, Resûlullaha ne diyeyim?" dedi.
Anneme döndüm.
"Sen söyle" dedim.
Annem de;
"Ben şaşırdım kaldım. Ne söyliyeceğimi bilmiyorum. Sen söyle" dedi.
İş bana düştü.
Şöyle arzettim:
"Allahü teâlâya yemîn ederim ki, mübârek kulağınıza gelmiş olan lâfların hepsi yalandır. Eğer onlara inanmış iseniz, temiz olduğumu ne kadar söylesem, bana inanmazsınız".
Çok heyecanlıydım.
Sözüme devam edip;
"Yapmadığım birşeye evet dersem, kendime iftirâ etmiş olurum. Vallahi başka diyeceğim yoktur. Yalnız Yûsuf aleyhisselâmın dediğini derim ki, "Sabr etmek iyidir". Onların söyledikleri şey için, Allahü teâlâdan yardım beklerim" dedim.
Ya'kûb diyeceğime,
Yûsuf demişim.
Yüzümü çevirip dayandım.
Rabbimin beni temize çıkaracağını, Allah hakkı için hep bekliyordum.
Kendimden emîndim.
Suçum yoktu.
Allah hakkı için doğru söylüyorum ki, o anda Resûlullah'ın mübârek yüzünde vahiy alâmetleri göründü. (devamı yarın)

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı