Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hazretleri, kendi hakkında münâfıkların çevirdiÄŸi plân ve entrikaları bilir ve haber verirdi eshâbına.
Bunu herkes bilirdi
MüÅŸrikler de bilirdi.
Yine îmân etmezlerdi
Meselâ bir münâfık diÄŸerine, Resûlullah Efendimiz hazretlerinin aleyhinde gizli bir ÅŸey söyliyecek olsa, öbür münâfık, onu sustururdu.
O müÅŸrik;
"Niçin susayım?" deyince;
Öbür müÅŸrik;
"Sus! Onun aleyhinde bir ÅŸey söyleme. Çünki O, heryerden haber alır. Mekke'nin taÅŸları bile Ona söylerler" derdi.

Ok atıp püskürt ÅŸunları!

Uhud'da, kâfirler birleÅŸip, o Server'e hücum ettiler. Efendimiz (aleyhisselâm) hazret-i Sa'da;
"Yâ Sa'd! Ok atıp püskürt ÅŸunları!" diye seslendiler.
O an, "tek ok" vardı sadağında.
Bu emirle fırlattı onu.
Netîce, tam isabet.
Gırtlağından vurmuÅŸtu kâfiri.
Elini, sadağına götürdü.
Bir "ok" daha geldi eline.
Bakınca tanıdı.
Attığı ok geri gelmişti.
Yayını gerip, fırlattı aynı oku.
Bir müÅŸrik daha temizlendi.
Elini, sadağına götürdü.
"Bir ok" daha geldi eline.
Baktı, aynı ok'tu.
Hiç ÅŸaşırmadı.
Yayını gerip fırlattı.
Bir kâfir daha yere serilirken, "aynı ok", yine gelip girmiÅŸti sadağına.
Velhâsıl o "tek ok"la, yüzlerce kâfir öldürmüÅŸtü o gün.