İsmâil Fakîrullah hazretlerinin huzûruna biri geldi. Ağzı eğilmiş, dudağının bir tarafı kulağına ulaşmıştı. Fakîrullah hazretleri bu hâlini gördü.
Çok üzüldü.
Hatta ağladı.
Mübârek eliyle ağzını meshedip bir Fâtiha okudu ve şifâ için duâ etti. Adamın ağzı ânında düzelip eski hâline geldi.
Adam sevinip kalktı.
Bu zâtın elini öptü.
Mahcûbiyet içinde;
"Hocam, bu gece gıybetinizi yapmıştım. Rüyada gâibten bir sille gelip, ağzımı bu hâle getirdi" deyip helâllık diledi.
Fakîrullah hazretleri;
"Helâl olsun" dedi.
Ve; "Bir daha kimseyi gıybet etme. Bizi de gıybet etme ki, bizim gibi zelîl ve hakîr bir kulun sâhibi, azîz ve intikam alıcıdır" buyurdu.

İMTİHAN ETTİ AMA

Bu zâtı seven bir zengin, hizmetçilerinden birine, bir kese gümüş para verip; "Bunu İsmâil Fakîrullah hazretlerine takdîm et" dedi.
Hizmetçi de;
"Peki" dedi.
Giderken bu zâtın gerçek Velî olduğunda tereddüde düştü. Keseden bir gümüş çıkarıp bir tarafını işâretledi ve kalbinden; "Gerçek Velî ise bu gümüşü bana versin" dedi.
Nihâyet Tillo'ya vardı.
Bu zâtın evine geldi.
Hediyeyi takdim etti. Fakîrullah hazretleri keseyi açtı. İçinden bir gümüş çıkarıp hizmetçiye hediye etti.
Hizmetçi aldı.
Dikkatle baktı.
İşâretlediği para olduğunu görünce, kendinden utandı, tövbe edip bu zâtın talebesi oldu.