İmâm-ı Malik hazretleri bir sohbette "Allah için tevazu edeni, Allahü teâlâ yükseltir” hadîs-i şerifini rivayet ettiğinde, cemaat arasında bulunan halife Harun Reşid hazret-i İmama bir katır, bir deve, bir merkep ve beş yüz altın gönderdi.
İmam altınları aldı.
Hayvanları iade etti.
Sebebini sorunca:
“Resulullah’ın toprak altında bulunduğu bir yerde ben hayvana binemem” buyurdu.
● ● ●
İmâm-ı Malik hazretleri fetva vermede aceleciliği sevmez, çok kere "Bilmiyorum" der “Bilmiyorum demek, âlimin zinetidir” buyururdu.
Halife, Harun Reşid idi.
Bir gün İmama gelip:
"Yâ İmam! Senin kitaplarını çoğaltıp her yere göndereceğim. Herkesin bunlara uymasını ve senin mezhebinde olmalarını emredeceğim” dedi.
● ● ●
İmam onu dinledi.
Ama razı olmadı.
Ve kendisine “Öyle yapma. Zira hadîs-i şerifte ‘Ümmetimin âlimlerinin ayrılığı rahmettir’ buyruldu. Âlimlerin ihtilafı, Allahü teâlânın rahmetidir. Hepsi hidayet üzeredir. Müslümanları bu rahmetten mahrum bırakma” buyurdu.
● ● ●
Halife Ebu Cafer Mensur "Ey İmam! Resulullah'ın huzurunda dua ederken kıbleye mi döneyim yoksa Resulullah'a mı" diye sordu.
İmam onu dinledi.
Ve cevabında:
"Ey müminlerin emiri! Yüzünü Resulullah'tan başka tarafa çevirme. Çünkü O, Allahü teâlâ katında dileklerimiz için vesilemizdir. Yüzünü Resulullah'a dön de dua et” buyurdu.