Sevgili Peygamberimiz, bir gün evine geldiğinde Hazret-i Muaviye’yi, kız kardeşi Ümmü Habibe validemizin kucağına başını koymuş hâlde gördü.
Çok hoşuna gitti.
Onlara sevgiyle baktı.
Ümmü Habibe'ye "Sen kardeşin Muaviye'yi çok mu seviyorsun?" diye sordu.
O da cevaben:
"Evet yâ Resulallah!" deyince "Onu Allah ve Resulü de çok seviyor" buyurdu.
● ● ●
Hazret-i Ümmü Habibe, kardeşi Hazret-i Muaviye'nin hilafeti zamanında hastalandı.
Hazret-i Âişe’yi çağırdı.
Gelince karşıladı.
Yer verip oturttu.
Ve kendisine “Aramızda münasebetler vardı. Her ne suretle olursa olsun bilmiyerek seni incittiysem ne olur affet" dedi.
Helallık diledi.
Ve dua istedi.
Hazret-i Âişe de (radıyallahü anhüma) ona çok dualar edip “Sen beni hiç kırmadın ve incitmedin ve hep memnun ettin. Hakk teâlâ da seni memnun kılsın" buyurdu.
● ● ●
Babası Ebu Süfyan vefat ettikten birkaç gün sonra Ümmü Habibe validemizi gördüler.
Koku sürünmüştü
Ve güzel giymişti.
Onlara baktı ve "Bir kadına, üç günden fazla matem tutmak caiz değildir. Ancak kocası için bu müddet dört ay on gündür" hadîs-i şerifini nakletti.