Resulullah Efendimiz, Abdullah bin Abbas’ın annesine “Senin bir oğlun olacak. Doğduğu zaman bana getir!” buyurdu.
O çocuk doğdu.
Emri hatırladılar.
Ve huzura getirdiler.
Efendimiz, kulağına ezan ve ikamet okuyup mubârek tükrüğünden ağzına sürdü. İsmini Abdullah koydu.
Ve annesine verip;
“Halifeler babasını al!” buyurdu.
Hazret-i Abbas bunu duydu.
Ve Efendimize koşup;
“Yâ Resulallah! Siz böyle böyle söylediniz mi?” diye sordu.
Efendimiz de;
“Evet, öyle söyledim. Bu çocuk halifeler babasıdır” buyurdu.
Nitekim Abbasi halifelerinin hepsi Abdullah bin Abbas’ın soyundandır.
● ● ●
Hazret-i Ali (radıyallahü anh) diyor ki:
Resulullah Efendimiz, beni Yemen’e kadı/hâkim olarak göndermek istedi.
“Peki” dedim.
Ve kendisine;
“Yâ Resulallah! Ben kadılık yapmasını bilmiyorum” diye arzettim.
Elini göğsüme koyup;
“Yâ Rabbî! Bunun kalbine doğru şeyleri bildir. Hep doğru söylemek nasip eyle!” diye dua etti.
Bu dua bereketiyle hak üzere hükmetmekte hiç zorluk çekmedim.