Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2015 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Senin saadetin bu kapıdadır
8.09.2015

(Dünden devam)
Boynundaki “nurdan zincir”in ucu Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin elindedir.
Çekile çekile bu zatın kapısının eşiğine kadar gelir.
Rüya gayet açıktır.
Anlar hata ettiğini.
“Ben o zatı tanıyamadım” der.
Ve Ankara’ya geri döner.
Gönlüne “bu velinin aşkı” düşmüştür.
Ankara’ya vardığında, Hacı Bayram-ı Veli hazretleri, talebesiyle tarlada çalışmaktadır.
Bunu öğrenip tarlaya koşar.
Ama ilgi görmez bu büyük veli’den.
O böyle yapınca talebeleri de yüz göstermezler.
Ama o, kesin kararlıdır.
Onlar gibi çalışmaya başlar.
Yine ilgi göremez.
Çalışmaya devam eder.
Az sonra yemek vakti gelir.
Yemekler getirilir.
Büyük veli, onu görmezden gelir.
Yemeği talebelerine taksim eder.
Artanı köpeklere gönderir.
Herkes yemek yerken o bir kenarda mahzun, üzgün kalır.
Kalbi iyice kırıktır.
Ama kendi kendine;
"Ey nefsim! Senin saadetin bu kapıdadır. Sen kıymetini bilmedin bu zatın, öyleyse köpeklerle yemeye müstehaksın" der.
Ve köpeklerin kabına yanaşır.
O kaptan yiyecektir.
Tam elini uzatmıştır ki büyük veli;
“Ey köse! Tez girdin kalbimize. Gel, yanıma otur!” diye seslenir.
Ve ekler:
“Zincirle gelen, böyle ağırlanır.”

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı