Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2015 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Oku bakalım, beğenecek misin?
14.11.2015

Sene 1967. Kadıköy müftülüğünde kâtip olarak çalışıyorum.
Müftümüz, Ahmet Mekkî Efendi.
Büyük âlim.
Ve eliyâ zât.
Benim liseden kimyâ hocam ve “Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye” kitâbının yazarı Hüseyin Hilmi Işık Efendi, bir gün "Seâdeti Ebediyye" kitabını benimle Mekkî efendiye gönderip, kitabın başına, kendi eliyle bir “takriz” yazmasını ricâ ettiler.
Bir kaç gün geçti.
Bir sabah müftülüğe geldiğimde, Mekkî Efendinin benden önce gelmiş olduğunu gördüm. Tebessüm ederek beni yanına çağırdı.
Bir sandalye çektim.
Ve yanına oturdum. Önünde "Seâdeti Ebediyye" kitabı açık olarak bulunuyordu. Onu önüme sürüp “Oku bakalım, yazdığımı beğenecek misin” dedi.
“Estağfirullah” dedim.
Kitabın kapağına, takrîzi arabî olarak yazmıştı. Arabça olduğu için okuyamadım. Bu defâ kendisi kelime kelime okudu ve mânâsını verdi.
Sonra bana dönüp;
“Nasıl, güzel olmuş mu?” dedi.
“Estağfirullah efendim, çok güzel olmuş” dedim.
Sonra eczacı Fâtih Güner bey geldi. Kitabı ona verip hocama gönderdi. O günden birkaç ay sonra da vefât etti. "Rahmetullahi aleyh."
Takrizi yazdığı gün;
Abdüllatif, ümit ediyorum ki, bu kitabı hazret-i Mehdî okur ve bununla amel eder” buyurdu.
Hiç şaşırmadım.
Çünki aynı şeyi başka arkadaşlara da, çok sevdiği Enver Ören âbiye de, hattâ Hilmi Efendi’nin kendisine de, hem de defâlarca söylediğini biliyordum.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı