Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2016 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Sancaktar, Hazret-i Salim idi
3.01.2016

Eshab-ı Kiram’ın meşhurlarından Salim Mevlâ Ebu Huzeyfe (radıyallahü anh); Bedir, Uhud, Hendek ve diğer bütün gazalara katıldı. Müseylemet-ül-kezzab kâfirine karşı yapılan Yemame Gazası’na da katıldı.
Çok gayret etti.
Ve şehit düştü!
Sancaktar, Hazret-i Salim idi.
Eshab-ı Kiram ona "Yâ Salim! Senin başına bir zarar gelmesinden korkarız" dediler.
Hazret-i Salim;
"Eğer sancağı taşımayacak olursam Kur'ân ehlinin en bedbahtı olurum" buyurdu.
Ve sancağı kaldırdı.
Düşmana daldı.
Kâfirler, şiddetle hücum edip hazret-i Salim'in sancak tutan kolunu bir kılıç darbesiyle kestiler. Hazret-i Salim "Allah!” diye bağırdı.
Harp meydanı inledi!
Ama sancağı düşürmedi.
Öbür eliyle tuttu.
Bir kılıç darbesiyle o kolunu da kestiler. Fakat İslâm sancağı yine yere düşmedi.
Çünkü Hazret-i Salim, bütün vücudu ve kesik kollarıyla sancağa sarılmıştı!
Küffar saldırıyordu.
O, bırakmıyordu.
Sanki Hazret-i Salim'e vurulan her kılıç darbesi, onun, sancağa daha sıkı yapışmasını ve daha “bir kuvvetle” dik durmasını sağlıyordu!
Mücahitler geldi.
Sancağı aldılar.
Hazret-i Salim (radıyallahü anh), işte o zaman yere düştü ve şehadet şerbetini içti!

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı