Seyyid Sıbgatullah hazretleri bir gün talebelerine; "Filân tepeye çıkalım da orada sohbet edelim” buyurdular.
Talebeler sevindiler...
Birlikte yola çıktılar...
Tepenin eteklerine gelince, talebelerden bazıları önden yürüyüp oturulacak yerleri, hocaları tepeye çıkıncaya kadar düzeltmek istediler.
Seyyid Sıbgatullah,
Oğlu ve yakınları,
Abdürrahman Tâgi,
Bu üçü arkada olup, yukarıya doğru yavaşça tırmanıyorlardı.
O anda bir şey oldu...
Önden giden talebelerin birinin ayağının altından “koca bir taş” aşağıya yuvarlanmaya başladı.
Gittikçe hızlanıyordu.
Yapacak bir şey yoktu.
Koca taş, hocaları Seyyid Sıbgatullah hazretlerinin ve diğerlerinin üzerine doğru hızla iniyordu.
Korkuya kapıldılar!
Abdürrahman Tâgi, hocasına zarar gelsin istemiyordu.
Taş ise hızla geliyordu.
Hocasına çarpacaktı.
Hemen kendini öne attı.
Böylece koca taşın, hocasına çarpmasına mâni olacaktı.
Hocasını kurtaracaktı.
Allah yardım betti.
Ve taş, hikmet-i İlâhî tam önlerindeki bir kayaya çarptı.
Ve arkasında kaldı.
Tehlike de ortadan kalktı.
Seyyid Sıbgatullah hazretleri, Abdurrahman Tâgi'nin, canı pahasına yaptığı bu hareketten, son derece memnun olmuştu.
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.