Allah dostlarından Nasuhi Efendi’nin sevenlerinden birinin bir “kız çocuÄŸu” oldu. Hanımıyla konuÅŸup çocuÄŸun ismini “Fatıma” koymayı düÅŸündüler...
Bu sırada Nasuhi Efendi kapıyı çaldı.
Ev sahibi çıktı.
Hürmetle karşıladı.
Ellerini öpüp; “İçeri buyurun” dedi.
Nasuhi Efendi içeri girip "OÄŸlum! Biz, sizin kızınıza isim koymak için geldik” buyurdu.
Ev sahibi içeri geçip durumu hanımına söyledi.
O da çok sevindi... "Ne iyi olur” dedi.
Çok da duygulanıp; “Biz aramızda ‘Fatıma’ olsun dedik ama Nasuhi hazretleri ne derse o olsun” dedi.
BebeÄŸi getirdiler.
Nasuhi Efendi’nin kucağına verdiler.
Muhabbetle aldı.
Sağ kulağına ezan okudu...
Sol kulağına da ikamet.
“Fatıma” ismini verdi.
Ve onlara "Allah bilir ya, sizin gönlünüzden de Fatıma ismi geçiyordu deÄŸil mi?” buyurdu.
Bu hadise üzerine ona olan muhabbetleri kat kat arttı...
● ● ●
Bir kiÅŸi bu zata gelip;
“Efendim, ibâdetlerimin kabul olacağını ümit etmediÄŸim için ibâdet yapmakta bazan gevÅŸek davranıyorum” dedi.
Büyük veli ona; “Biz kuluz, kabul olacağını bilsek de bilmesek de ibâdet yapmalı ve peÅŸinden istiÄŸfar edip kabul olması için yalvarmalıyız” buyurdu.
Güncelleme Tarihi 16.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.