Molla Gürani hazretleri, vefat ettiği sene kış geldiğinde iyice halsizleşti. İstanbul'daki konağına göçüp yatak hazırlanmasını istedi.
Kuşluk namazını kıldı.
Kıbleye dönerek sağ yanı üzerine yattı. O gün kendisinden Kur’ân-ı Kerim ve kıraat ilmi öğrenen hâfızların toplanmasını istedi.
Onlara haber gitti.
Yanında toplandılar.
Talebelerine "Üstünüzde olan hakkımı ödeme zamanı bugündür. İkindi vaktine kadar üzerime Kur’ân-ı Kerim okuyunuz” dedi.
Hâfız talebeleri;
“Başüstüne” dediler.
Ve okumaya başladılar. Vezir Davud Paşa, Molla Gürani hazretlerinin hâlini görünce ağlamaya başladı!
Molla Gürani baktı.
Ağladığını gördü! "Niye ağlarsın ey Davud!" dedi.
Davud Paşa "Sizi böyle zayıf görünce kendimi tutamadım” dedi.
Molla Gürani; "Sen kendi hâline ağla! Ben, dünyada huzur içinde yaşadım. Rabbimden ümidim odur ki; ‘son nefesimde’ de selâmette olurum” dedi.
Rahat görünüyordu.
Sonra o vezirlere; "Bayezid Hana selâm söyleyin. Adalet üzere olup kulları himaye etsin. Namazımı kıldırsın ve borçlarımı, defnimden önce ödesin" dedi.
Öğle namazı oldu.
Îma ile eda etti. "İkindiye ne kadar var?" dedi. O esnada müezzin “Allahü ekber” diye ezana başlayınca, o da "Lâ ilâhe illallah" diyerek vefat etti...
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.