Bilmiyorlar! Bilseler yapmazlar!
22.11.2008
Lütfullah Üskübî hazretleri, bir sohbetinde;
- Müslüman, müslüman olanları sever, ötekilerine ise acır, hattâ onlar için duâ eder, buyurdu. Bu, Peygamber Efendimizin ahlâkıdır zâten.
Ve şöyle izah etti:
Efendimiz "aleyhisselam" islâmı teblîğ edince, çok az kimse inandı.
Çoğu inkâr etti.
Hattâ düşman olup, işkenceye başladılar.
Bunun üzerine o ilk müslümanlar Efendimize gelerek;
- Yâ Resûlallah! Müşrikler bize işkence ediyor. Bedduâ et de, Allah onları kahretsin! dediler.
Efendimiz "aleyhisselam";
- Bilmiyorlar. Bilseler, böyle yapmazlar, buyurdular.
Ve ilâve ettiler:
- Ayrıca ben, bedduâ etmek için gönderilmedim.
BİLMEYENE KIZILMAZ
Bir gün de şunu anlattı:
Allahü teâlâ lutfetti, bizi müslüman ve "Ehl-i sünnet" yarattı.
Bu, bir şanstır.
Bir başkası bu şansa sahip değilse ona kızılır mı?
Bilmiyor çünkü.
Bilmeyene kızılmaz, acınır.
Sordular:
- Pekii ne yapmalıyız efendim?
- Ona duâ eder, islâmiyeti anlatan bir kitap veririz, ilgi gösteririz. Bir insanı kurtarmak, dünyâyı kurtarmak gibi sevaptır.
NAMAZ OLMASAYDI...
Bir gün de sohbetinde;
- Beş vakit namaz emredilmeseydi, biz Cennete gidemezdik, buyurdu.
- Neden efendim? dediler.
- Çünkü cenâb-ı Hak, namazı, Cennete gitmek için "yol" yapmış âdeta. Cennete gitmek isteyen, bu yola girer.
Ve ekledi:
- Yarın âhirette; "Ben niye Cennete gitmedim?" diyen olursa, kendisine; "Peki ama, sen niye Cennete giden yola girmedin?" denir cevaben.
|