Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2008 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Ayrılığıma sabret
9.12.2008

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin kendisini çok seven, Emir Hüseyin adındaki âşık bir talebesi anlatıyor:

Hocam bir gün yanıma gelip;
- Bak oğlum, ben yarın bir dostumu görmeye gideceğim. İnşallah onbeş güne gelirim. Ben gelinceye kadar ayrılığıma sabret, buyurdu.

Ve o sabah ayrılıp gitti.
Ama ben, çok üzülmüştüm.

Zîra hiç dayanamıyordum Onun ayrılığına.
O gidince, "Kalbim" de yerinden kopup Onunla beraber gitmişti sanki.
Nasıl dayanacaktım bu firâka yâ Rabbî?

Dergâhta, talebeden biri de benim bu hâlime dayanamayıp ağlıyordu.

Ona derdimi açıp;
- İnşallah hocam bu hâlimi anlayıp geri döner, dedim.
- İnşallah, dedi o da.

Ertesi gün, duydum ki hocam geri dönmüş.

Az sonra heybetle yanıma gelip;
- Oğlum ben sana, onbeş gün sabret, demedim mi? Niçin sabretmedin ve niçin "Muhabbet dağı"nı set çektin önümüze? buyurdu.

Sonra talebe arkadaşıma dönüp;
- Dün gece, bu bizden bahsedip ne dedi? diye sordu.

O da şöyle arzetti:
- Hocam, hep sizi anıp ağlıyordu. Bir ara; "İnşallah yarı yoldan dönüp gelir" dedi.

Hocam cevaben;
- İşte bu derece çok muhabbet, "dağ" gibi önümüze dikildi. Onu aşıp gidemedim. Mecburen geri döndüm, buyurdu.

O anda hocama baktım.
Heybetinden kalbime korku düştü.
Ayaklarına düşüp, af diledim.

Çok şükür affetti ve;
- Evlâdım, benden ayrı kalınca, beni seninle düşün, buyurdu. Çünkü ben, senden ayrı değilim. Ne zaman beni ansan, o anda yanındayım.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı