İlk lokma benden
10.12.2008
Âşık Efendi Edirne'de yaşayan Allah dostlarındandır.
Bir gün sevenlerinden bir genç, bu zatı ziyaret niyetiyle çıktı evden.
Yolda giderken de; "Gideyim, Âşık Efendi'nin hânesinde pişen bereketli yemeklerden yiyeyim. Onun ekmeğinde şifâ vardır. Hele kendi eliyle ağzıma lokma koyarsa, ne büyük saadet olur" diye geçirdi içinden.
Bu düşünce ile gelip girdi dergâhtan içeri.
Âşık Efendi onu güler yüzle karşıladı.
- Hoş geldin, buyurdu. Gel, otur şöyle.
Hoşbeşten sonra çıkıp, az sonra bir sofra ile döndü odaya:
- Buyur evlâdım. Çoktandır bizim yemeklerden yemedin, özlemişsindir.
- Evet hocam, öyle.
- Ben de acıkmıştım. Gel, birlikte yiyelim.
Oturdular yer sofrasına.
Âşık Efendi, Besmele ile bir lokma alıp, koydu gencin ağzına:
- İlk lokma benden. Şifâ olsun.
Delikanlı mest olmuştu.
"Elhamdülillah! Yâ Rabbî, sana şükürler olsun ki, bana böyle bir mübarek zâtı tanıttın" diyordu içinden.
EVİNİZDE YAŞLI VAR MI?
Bir gün de, sevdiği gençlerden biri gelerek;
- Bir nasîhatınızı almaya geldim efendim, diye arzetti.
Mübarek zat, sevgiyle baktı gence:
- Evlâdım sizin evde yaşlı insan var mı?
- Var efendim.
- Kimdir o?
- Annem efendim, doksan yaşında.
- Evlâdım ihtiyarlara hizmet etmek, çok büyük nîmettir. Hele bu, anne veya baba olursa, daha büyük nîmettir. Onu sakın incitmeyin. Hizmet edip gönlünü almaya bakın. Onun duâsı bulunmaz ganîmettir, buyurdu.
Ve ilâve etti:
- Unutma, bir evde bir yaşlıya hizmet ediliyorsa, o evde yapılan duâları Allahü teâlâ kabul eder.
|