Kendini gizlerdi
16.12.2008
Şücâeddin Karamânî hazretleri, Hak dostlarından bir mübarek zattır.
Mübarek kabri, Edirne'nin Debbağlar mahallesinde bulunuyor.
İkinci Murad Hân zamanlarında yaşamış bu yörede.
Hâl sahibi olsa da, gizlermişi kendisini.
Ancak bir garip hâdise, açığa çıkarır onu.
Şöyle ki;
Sultân İkinci Murad Hân, bir gün abdest tazeleyecektir.
Çıkar avluya.
Ancak ayağı kayar birden.
Tam düşecektir ki, biri peydah olur, tutar elinden.
Düşmekten kurtulur.
İyi de, kim tutmuştur kendisini?
Bakınır etrafına, göremez kimseyi.
Çağırır Edirne'nin bütün sâlih kimselerini.
Bakar tek tek.
Ama göremez aradığı zâtı.
İyice artar merakı.
Bu sefer bütün Edirne halkını toplar.
Gelenlere tek tek bakar.
Şücaeddin Efendi halkın arasındadır.
Ve sultân, bir bakışta tanır.
- Sendin! der. Elimden tutan sendin!
Hürmetle alır, götürür sarayına.
- Bir arzunuz var mı? diye sorar.
O, bir dergâh ister sultândan.
Murad Hân;
- Derhal! der.
Ve bir mescidle dergâh yaptırır adına.
NAMAZ ÇOK MÜHİM
Bir gece çok ibâdet yapar.
Sabaha yakın uyuyakalır.
Uyandığında, güneş doğmuş, namaz kazâya kalmıştır.
Başlar ağlamaya.
Üzüntüsünden yatağa düşer.
Yakınları ziyaretine gelirler.
- Efendim! Neden bu kadar üzülüyorsunuz? Bile bile kazâya bırakmadınız ya, derler.
Sertçe bakar onlara:
- Bilmez misiniz der, islâmiyet, "Namaz" demektir. Bir vakit namazım kazâya kalacağına, "bin defa ölmeyi" tercih ederim.
|