Sevgi böyle olur
19.12.2008
Hazret-i Ömer radıyallahü anh, bir gün hizmetçisine bir kese altın verip;
- Bunu Ubeyde bin Cerrâh'a götür ve benim hediyem olduğunu söyle. Ama hemen geri dönme. Bak bakalım Ubeyde ne yapacak bu paraları? buyurdu.
Hizmetçi, gidip Ubeyde bin Cerrah'ın kapısını çaldı.
Keseyi kendisine uzatıp;
- Bu, Halîfemizin hediyesidir, dedi.
Hazret-i Ubeyde aldı onu hizmetçiden.
Sonra çıkıp, tamamını dağıttı fakirlere.
Hizmetçi dönüp gördüklerini arzetti Halîfeye.
Halîfe, ikinci bir kese verip;
- Bunu da Muâz bin Cebel'e götür! buyurdu.
Hizmetçi bu keseyi de bu sahâbîye götürüp,
- Bu, Halîfenin hediyesidir, dedi.
Hazret-i Muâz keseyi alıp çıktı ve tamamını dağıttı fukaraya.
Hizmetçi dönüp bunu da arzedince, hazret-i Ömer çok memnun oldu ve;
- Gördün değil mi? Resûlün eshâbı birbirlerini nasıl çok seviyorlar, buyurdu.
BEN BİR GÜNAH İŞLEDİYSEM
Yine hazret-i Ömer bir gece şehirde dolaşırken bir evden "bâzı sesler" duyup şüphelendi. Pencereden içeri girip gördü ki, bir adamla bir kadın içki içiyorlar.
Adam, başını kaldırıp;
- Ey halife beni dinler misin, dedi.
- Peki dinliyorum, söyle!
- Ben bir günah yaptıysam, sen üç günah işledin.
- Söyle, neymiş o üç günah?
- Hak teâlâ; "Evlere kapılarından giriniz!" buyuruyor. Sen pencereden girdin. "Başkalarının evine izin alarak ve selâm vererek giriniz!" buyuruyor. Sen izinsiz ve selâmsız girdin. "Kimsenin gizli kusûrunu araştırmayın!" buyuruyor. Sen araştırdın.
Hazret-i Ömer;
- Doğru söyledin, dedi.
Adamdan özür dileyip ağlayarak evine döndü.
|