Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Çok mu istiyorsun?
28.01.2009

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin talebelerinden Emîr Burhâneddîn şöyle anlatıyor:

Bir gün, Hocamız bize teşrif etmişti.
Baş başa sohbet ediyorduk.

Mevlânâ Ârif diye bir arkadaşımdan bahsettim kendilerine.
Çoktandır görmediğimi arzettim.

- Onu görmeyi çok mu istiyorsun? buyurdu.
- Evet efendim, çok istiyorum, dedim.

Ancak o, uzak bir diyarda yaşıyordu.

Beni üzüntülü görünce kalkıp bahçeye çıktı ve;
- Ey Mevlânâ Ârif, acele Buhâra'ya gel! diye seslendi.

Sonra yanıma gelip;
- Sesimi işitti, inşallah yarın gelir, buyurdu.

Ertesi gün sabah erkenden çıkıp geldi hakîkaten.
Kalkıp sarıldım kendisine.
- Nasıl böyle çabuk gelebildin? diye sordum.

Dedi ki:
- Dün, bu saatlerde evimde oturuyordum ki, bir ara Hocamızın sesini duydum. İsmimle çağırarak, "Buhâra'ya gel!" diyordu bana. Ben de bu sabah yola çıktım. Bir anda burada buldum kendimi.

AMA BİR ŞARTLA

Bir gün sevdiği bir gence;
- Emr-i mâruf yapan bir kişi, bu vazîfede Peygamberlere ortak olmuş olur, buyurdu. Ama bir şartla.

Delikanlı merak etti:
- O şart nedir efendim?
- İhlâsla yapmaktır. Yâni sırf "Allah için". Dünyalık bir menfaat için olursa, hiç kıymeti yoktur.

Ve ekledi:
- Sabahları bu niyetle evinden çıkan bir müslümana, melekler gıbta ederler. Hatta gidip kanatlarını o mücahidin ayakları altına gerer ve; "O mücahit, kanadımıza bassın da biz de şereflenelim" derler.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı