Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Evladım adın ne senin?
18.05.2009

Van ulemasından Abdülhakim Efendi hazretlerinin rahime-hullahü teâlâ, bir talebesi anlatıyor:

Bir gün Efendi Baba, vazifeli olduğu caminin önünde oturuyordu ki, bir "dilsiz" çocuk getirdiler yanına.
Oniki yaşlarındaydı.
Ve hiç konuşamıyordu.

Anne babası çare bulamamışlar.
Komşulardan, bu zatın ismini duşmuşlar.
Ve çocuğu kapıp bu zata getirmişler.
Zira Evliya zatların hürmetine, çok şeylerin düzeleceğini biliyorlarmış.

Çocuk gelip, mübarek zatın elini öptü.
Ve oturdu yanına.
Büyük Veli, şefkatle baktı ona.

Ve sordu:
- Senin adın ne?

Güzelce konuştu çocuk:
- Adım Ahmed.

O günden sonra hep konuştu artık.
Annesiyle babası, inanamıyorlardı.

Dikkat ettim.
Sevinçlerinden ağlıyorlardı.

YUM GÖZÜNÜ!

Abdülhakim Efendi'nin özel hizmetlerini yapmakla şereflenen bir kimse vardı.
Şakir Efendi.

O anlatıyor:
Efendi ile bir Velînin kabrini ziyarete gittik.
Zeynep Kâmilde Abdülfettah-ı Akri hazretlerinin kabrine.

Böyle zatların ziyaretinde çok edebli davranırdı.
Ayakkabılarını, kabristanın dışında çıkardı.
Çorapla girdi tevazu içinde.

Sonra bana dönüp fısıldadı:
- Yum gözünü. Sonra söyle bana ne gördüğünü.

Yumdum.
Karşımda uzun boylu, heybetli ve esmer bir zat belirdi.

Arzettim.
- Tıpkı söylediğin gibidir, buyurdu.

Ve ekledi:
- O, İstanbulda "Üç büyük Evliya"dan biridir.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı