Gönül Sultanları.com >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > A > Abdülkadir-i Geylani > Ramazanda süt emmedi
Ramazanda süt emmedi
SEYYİD ABDÜLKADİR-İ GEYLANİ
rahmetullahi aleyh

Evliyanın en büyüklerindendir. Gavs-ül-a'zam, Kutb-i Rabbânî, Sultân-ul-evliyâ, Kutb-i a'zam gibi lakabları vardır. İran'ın Geylan şehrinde 1078 (h.
471)de doğdu. Hazret-i Hasanın oğlu Hasan-ı Müsennâ'nın oğlu Abdullah'ın soyundandır. Annesinin ismi Fâtıma olup, seyyidedir. Bunun için Abdülkâdir Geylânî hazretleri, hem seyyid, hem şerîfdir.

Abdülkadir Geylani hazretleri 1166 (h. 561)'da Bağdat'ta vefât etti. Türbesi Bağdat'tadır. Ziyaret edilmekte, feyz ve bereketlerine kavuşulmaktadır. Fıkıh ve hadîs ilimlerinde müctehid idi. Kâdiriyye tarîkatının kurucusudur. Ehl-i sünnet itikâdını ve din bilgilerini her tarafa yaydı.


Geylan adlı şehirde dünyaya etti teşrif.
Hem anne, hem babadan, hem seyyiddir, hem şerif.

Evliyanın büyüğü olan bu mübarek zat,
Doksanbir yaşlarında, Bağdat’ta etti vefat.

Altmış yaşında idi, o doğunca pederi.
İleri yaşta idi, hem de valideleri.

Evliya kimselerdi ikisi de bunların.
Ve evladı idiler hem de Resulullahın.

Abdülkadir Geylani, doğmadan bir gün önce,
Babası Ebu Salih, rüya gördü bir gece.

Ona buyurdular ki Peygamber efendimiz:
(Sana, bir erkek evlat verecektir Rabbimiz.

O, benim evladımdır, gafil olma hiç ondan.
Derecesi, çok yüksek olur başkalarından.)

Ramazanın ilkiydi dünyaya geldiği gün.
O gün akşama kadar, süt emmedi gündüzün.

Ramazan-ı şerifin sonuna kadar hatta,
Otuz gün, hiç emmeyip, oruç tuttu adeta.

İkinci sene dahi, geldiğinde Ramazan,
Oruç tuttu o yine, otuz gün muntazaman.

Bulutlu olduğundan havanın ilk gün hali,
Göremedi insanlar, gök yüzünde hilali.

Ramazan'ın girdiği, kati bilinmeyince,
Onun validesinden, sordular gidip önce.

O, eğer emmediyse annesinin sütünü,
Belli olacaktı ki, ramazandır o günü.

O gün emmediğini anlayınca sorarak,
Ramazan olduğunu bildiler tam olarak.

Abdülkadir Geylani, küçükken yaşı henüz,
Güzel ahlakı ile, eylemişti temayüz.

Doğum yeri Geylan’da, tahsile başladı ilk.
Ve ilim öğrenmede, yapmadı hiç gevşeklik.

O, Kur'an-ı kerimi hıfz edip ilk fırsatta,
Sonra da, tahsilini tamamladı Bağdat'ta.

Onsekiz yaşındaydı, Bağdat'a gittiğinde,
Çok büyük âlim oldu, tahsili bittiğinde.

Ne zaman ki, ilk defa, vaaz verdi o halka,
Uyandırdı çok büyük bir ilgi ve alaka.

Dinleyenler, öyle çok oldu ki kalabalık,
İnsanlar, medreseye sığamaz oldu artık.

Ne kadar ev var ise medrese çevresinde,
Yıkılıp, medreseye dahil oldu hepsi de.

Bil cümle Bağdat halkı, kim varsa genç, ihtiyar,
İnşaat sırasında, bilfiil çalıştılar.

Bir müddet ders vererek, sonra çıktı sahraya.
İnsanlardan ayrılıp, çekildi inzivaya.

Yirmibeş sene kadar, gizledi kendisini.
Çok riyazet yaparak, ıslah etti nefsini.

Kırk sene müddet ile, gece sabaha kadar,
Uyumayıp, ibadet eyledi aynı karar.

www.gonulsultanlari.com