Gönül Sultanları.com >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > E > Ebu Ali Farmedi > Bir kova su ile
Bir kova su ile
EBU ALİ FARMEDİ
rahmetullahi aleyh

Evliyanın büyüklerinden. İsmi Fadl bin Muhammed’dir. 1042 (h. 433) senesinde doğdu. Yaşadığı devrin âlimleri arasında bir tane idi. Zahiri din ilimlerini, Ebül Kasım Kuşeyri hazretlerinden öğrendi. Ayrıca Ebu Abdullah Muhammed bin Muhammed Şirazi, Ebu Mensur Temimi, Ebu Abdurrahman Neyli, Ebu Osman Sabuni ve daha başka âlimlerden de ilim tahsil etti. Sözü, nasihatları pek tesirli idi. Selçuklu devletinin meşhur veziri Nizamül-mülk ve zamanının devlet erkânı, ona çok hürmet ederdi. 1085 (h. 478) senesinde vefat etti. Kabri Tus, yani Meşhed şehrindedir.


Horasanda yetişen Ebu Ali Farmedi,
Evliya-yı kiramın en büyüklerindendi.

Binkırkiki yılında dünyaya gelen bu zat,
Binseksenbeş yılında Meşhed’de etti vefat.

Evvela Ebül Kasım Gürgani’den ders aldı.
Sonra Ebül Hasen-i Harkani’ye bağlandı.

Silsile-i aliyye denilen Evliyanın,
Yedincisi olmakla şereflendi bi hakkın.

İmam-ı Gazalinin hocasıdır ki bu zat,
O, gençlik hallerini anlatır şöyle bizzat:

(İlimle meşgul iken bir ara Nişaburda.
Gördüm Ebu Said-i Ebül Hayrı orada.

Hemen yanına gidip, hizmetine koyuldum.
Yüz güzelliğine ve haline aşık oldum.

Onun sohbetlerine edince her gün devam,
Evliyanın sevgisi yerleşti kalbime tam.)

Yine hocalarından Ebül Kasım Kuşeyri,
Vardı ki, nur ve feyiz almıştı Ondan dahi.

Şöyle anlatıyor ki, kendi bu hocasından,
Hamamda boy abdesti alıyordu bir zaman.

Ben, o ara kuyudan bir kova su çektim ve,
Hamamın havuzuna boşalttım aceleyle.

Halbuki böyle bir şey istememişti benden.
İhtiyarım dışında yapmıştım bu işi ben.

Meğer tam o esnada hamamda su tükenmiş.
Ve bu su, hocam için, gayet makbule geçmiş.

Hamamdan çıkar çıkmaz sordu ki bize o an:
(Hamamın havuzuna kim idi su dolduran?)

Önce cevap vermedim, “Dolduran bendim” diye,
Zira kızacağından korkmuş idim haliyle.

Sonra da doğrusunu söylemeliyim, dedim.
Edeble arzettim ki: “O, ben idim efendim”.

Bana sevgiyle bakıp, dedi: (Ey Ebu Ali,
Rabbim iki cihanda eylesin seni âli.

Benim, yetmiş senede kazandığım ne varsa,
Sen, bir kova su ile elde ettin hülasa.)

Velhasıl bu üstadım, edince dua, himmet,
Bir çok marifetlere kavuştum en nihayet.

Sonra da Ebül Hasan Harkani’yi tanıdım.
Onun himmeti ile yolun sonuna vardım.

Baş vezir Nizamül mülk, Onu çok seviyordu.
Ve Ona hürmet edip, saygı gösteriyordu.

Hep ayağa kalkardı O saraya gelince,
Ve kendi makamına oturturdu hemence.

Başka büyük zatlara böyle davranmıyordu.
Kalksa da, makamına asla oturtmuyordu.

Dediler: (Niçin böyle yapıyorsun ey vezir?)
Dedi ki: (Bu zat beni hep ikaz etmektedir.

Yanlışımı, yüzüme söyler hep çekinmeden.
Bu ikazla, yanlıştan dönerim ben de hemen.

Diğerleri beni hep övüyor, methediyor.
Ve bu yüzden nefsime gurur kibir geliyor.

Onun, benim hatamı söylemesi, ikazı,
Bana daha faydalı oluyor açıkcası.)


www.gonulsultanlari.com