Gönül Sultanları.com >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > İ > İmam-ı Gazali > Mahlukatın dirilmesi
Mahlukatın dirilmesi
Hak teâlâ her şeyi, kıyamette yok edip,
Yine yaratacaktır hepsini bir (Ol) deyip.

Çürümüş, toprak olmuş insan ile hayvanat,
Ot gibi yerden bitip, bulurlar taze hayat.

Kuyruk sokumu diye, insanlarda bir kemik,
Vardır ki, bu kemikten yaratılmışlardı ilk.

Ve yine o kemikten yaratılırlar bu kez.
Çünkü her şey çürüse, o kemik hiç çürümez.

En son kemiğidir ki, omurganın bu kemik,
Bir nohut kadar olup, içinde yoktur ilik.

Her insan, mezarından, ot gibi sanki aynen,
Bitip, çıkar ortaya her a’zası tamamen.

Bazısı bazısına girmiştir ağ misali.
Karma karışık olur herkesin o gün hali.

Bir mezardan, çok insan çıkar ki bundan sebep,
Böyle, birbirlerine dolanmış olurlar hep.

Dirilip mezarlardan çıktığında insanlar,
Çocuk, yine çocuktur, pirler yine ihtiyar.

Yani öldüklerinde, her kim ne halde ise,
Yine, o suret ile hayat bulur o kimse.

Sonra Arş-ı a’ladan latif bir rüzgar eser.
Yeryüzünü kaplayıp, pürüzsüz, dümdüz eder.

Rabbimiz, İsrafil’i diriltir daha sonra.
O, ikinci olarak üfürür yine Sur’a.

Nurdan ve boynuz gibi bir borudur ki bu Sur,
Ruhlar ondan çıkarak, mahlukat hayat bulur.

Hak teâlâ, o zaman ruhlara ilham eder.
Kendi bedenlerini bulup ona girerler.

Denizde boğulsa da, kurtlar kuşlar yese de,
Ruh, kendi cesedini bulup girer yine de.

Yanıp kül olsa bile, olsa da hatta buhar,
Yine o bedenleri bulurlar yine ruhlar.

İnsanlar, kabirlerden kalkınca görürler ki,
Yeryüzü dümdüz olmuş, sanki bir kağıt gibi.

Bütün dağlar, tepeler, pamuk gibi atılmış.
Denizlerin suları çekilip, susuz kalmış.

Kabirleri üstünde, hayretlerde kalarak,
Bakar ve düşünürler herkes çıplak olarak.

Zira Peygamberimiz buyurdu ki hadiste:
(Çıplak haşr olunurlar insanlar kıyamette.)

Aişe validemiz, sordu ki buna ait:
(Bazısı, bazısına bakmazlar mı o vakit?)

Buyurdu: (Kıyametin o günkü şiddetinden,
Bakmaz kimse kimseye, kendi meşakkatinden.)

Herkes, mezarlarında hayretle otururlar.
Böyle şaşkın şekilde, tam bin sene dururlar.

Sonra, garb cihetinden büyük ateş çıkarak,
Onun gürültüsüyle, mahşere sürülür halk.

İnsan ile cinlerin amelleri, o vakit,
Kendi sahiplerine der ki: (Kalk, mahşere git!)

Bazısının ameli, girer (merkep) şekline.
Sahibi ona binip, gider mahşer yerine.

Bazısının (koç) olur, bazısı (deve) ve (at).
Ona binip giderler mahşere gayet rahat.

www.gonulsultanlari.com