Gönül Sultanları.com >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > İ > İmam-ı Rabbani > En kıymetli şey
En kıymetli şey
Mektubat kitabında, bu büyük evliya zat,
Tesirli sözleriyle, eyledi çok nasihat.

Bir gün, sevdiklerinden Mir Muhammed Numan’a,
Bir mektup göndererek, şöyle buyurdu ona:

Hak teâlâ, Kur'anda buyuruyor ki bize:
(Resulullah, her ne ki getirdi ise size,

O emirleri alıp, itaat eyleyiniz.
Yasaklardan da kaçıp, Allah’tan havf ediniz.)

Âyet-i kerimenin sonunda cenâb-ı Hak,
(Allahü teâlâdan korkunuz!) buyurarak,

Yasaklardan kaçmanın, emirleri yapmaktan,
Çok mühim olduğunu ediyor bize beyan.

Zira Allah’tan korkmak, haram işlememektir.
Yani vera ve takva, dinde temel demektir.

İslam’da en üstün şey, vera ve takva oldu.
(Dininizin temeli, vera'dır) buyuruldu.

Haramlardan kaçmaya, böyle çok ehemmiyet,
Verilmesinde ise, şudur ki asıl hikmet,

Sakınacak şeylerin, daha çok olmasıdır.
Faidesinin dahi, fazla olmasındandır.

Emirleri yapmak da, faideli ise de,
Bu işleri yaparken, hisse vardır nefse de.

Halbuki yasaklardan kaçmakta böyle olmaz.
Nefis, almaz bunlardan zerre kadar tat ve haz.

Bir işte nefse uymak, ne kadar az olursa,
Faydası da, o kadar fazla olur hülasa.

Çünkü İslamiyet’in emirlerinin hepsi,
Yıpratmak gayesiyle gönderildi bu nefsi.

Çünkü Hak teâlânın, bu nefis düşmanıdır.
Onu yıpratan her iş, insana hayırlıdır.

Bir hadis-i kudside buyuruldu: (Ey insan!
Nefsine düşmanlık et, çünkü o, bana düşman.)


Nefsi tahrip etmekte, en iyi yol da yine,
Titizlikle uymaktır dinin emirlerine.

Tasavvufta, çok yollar var ise de velhasıl,
Dini en çok gözeten, en kısa yoldur asıl.

Yani bütün yolların, birbirine kıyasla,
En kısası, İslam’a uyanıdır en fazla.

Behaeddin Buhari hazretleri de yine,
Şöyle buyurmaktadır sevdiğinden birine:

(Allahü teâlâya kavuşturan yollardan,
Bize, en kısasını Rabbimiz etti ihsan.

Çünkü bu yolumuzda, nefse karşı gelinir.
Ve İslam’ın her emri, harfiyen gözetilir.)

Lakin düzeltmelidir evvela itikadı.
Sonra, fıkıh öğrenip, yapmalı her taatı.

Sonra, Hak teâlâyı her zaman anmalıdır.
Onu hatırlamaktan, tad ve haz duymalıdır.

Onu hatırladıkça, mahlukat unutulur.
Ve kalb temizlenerek, hastalıktan kurtulur.

Hastalığı şudur ki kalbin de asıl yine,
Pek düşkün olmasıdır Rabbinden gayrisine.

Yani kurtulmadıkça kalb bu hastalığından,
İman-ı hakikiye varamaz hiçbir zaman.

www.gonulsultanlari.com