Gönül Sultanları.com >  Peygamberler > Zülkarneyn aleyhisselam
Zülkarneyn aleyhisselam
Nuh aleyhisselamın, oğlu Yafes soyundan,
Bir zat olup, kıssası, Kur'anda oldu beyan.

Peygamber mi, veli mi, ihtilaf olunmuştur.
O, bütün yer yüzüne, hakim, malik olmuştur.

Hak teâlâ bir zaman, emretti ki bu şahsa:
(Emir ve yasağımı, tebliğ et cümle nasa.)

O, bu emri alınca, arz etti ki: (Ya Rabbi!
Bu işte, yardımına muhtacım ben tabii.

Bu işi yapmam için, ordu, asker ve kuvvet,
Lazım hem sabır ile, ilim, akıl, hitabet.

Bunların hiçbirisi, bende yok ya ilahi!
Kerimsin, sen bunları ihsan et bana dahi.)

İstediği her şeyi, bahşetti ona Allah.
İki de Sancak verdi, bir beyaz, bir de siyah.

Gece, beyaz sancağı, açsa idi o eğer,
Gündüz gibi aydınlık olurdu hemen o yer.

Eğer siyah sancağı, açsa idi gündüzün,
Orası, karanlığa bürünürdü büsbütün.

Her ne zaman sefere gitse idi o ordu,
Arkası tam karanlık, önü ışık olurdu.

Hızır aleyhisselam, oğluydu teyzesinin.
Onu da, ordusuna kumandan etti tayin.

Yürüdü bu orduyla, önce batı yönüne.
Fethetti Avrupayı, ne geldiyse önüne.

Sonra aynı orduyla, doğuya yönelerek,
Bir Asya kıtasını fethetti sonuna dek.

Oradan da kuzeye yürüdü ordu ile.
Malik oldu sonunda, dünyaya tamamiyle.

Yayarak yer yüzüne, Allah'ın birliğini,
Bitirdi böylelikle, tebliğ vazifesini.

Sonra da izin verdi, bilcümle askerine.
Kendi dahi ayrılıp, çekildi uzletine.

Allahü teâlâya, hep ibadet ve taat,
Yaparak, bu hal üzre, az sonra etti vefat.

Bu zat, güzel simalı ve gayet sevimliydi.
Hem orta boylu olup, iyi huy sahibiydi.

Dünyayı, tamamiyle geçirmişken mülküne,
Halka çok mütevazı davranırdı o yine.

Asla dünya malına vermezdi ehemmiyet.
Haram ve şüpheliden, kaçınır idi gayet.

Elinin emeğiyle, geçinmeyi severdi.
Bunun için kendisi, bizzat zenbil örerdi.

Evine, evladına harcardı bu paradan.
Ve sadaka verirdi, fakirlere artandan.

Vasiyyet etmişti ki, ölmeden daha önce:
(Kefenleyip, tabuta koyun beni ölünce.

Tabuttan, dışarıya sarkık olsun kollarım.
Yürüsün peşim sıra, asker ve ordularım.

Hazinelerim dahi, yüklenip katırlara,
Onlar da yürütülsün, tabutun ardı sıra.)

Vakta ki göç eyledi, ahiret alemine,
Vasiyyeti, ayniyle getirildi yerine.

Demek istemişti ki, “Şu ardım sıra gelen,
Ordu ile, dünyaya malik oldum tamamen.

Hayattayken, var idi bunca hazinelerim.
Ve lakin ahirete giderken, boş ellerim.

Dünya malı, dünyada kalıyor bakın işte.
Elleri boş oluyor, insanın bu gidişte”.

www.gonulsultanlari.com