Gönül Sultanları.com >  Eshâb-ı Kirâm > İlk deniz seferi
İlk deniz seferi
Ümmü Hıram vardır ki, hanım sahabilerden,
Kıbrıs’ta bulunuyor, mübarek kabri de hem.

(Hala Sultan) olarak bilinen bu hanım zat,
Süt teyzesi olurdu Resulullahın bizzat.

Medine'de bir evi vardı ki bu hatunun,
Sık sık ziyaretine giderdi Resul bunun.

O da, Resulullaha ederdi ikram, izzet.
Bu yüzden kendisine nasip oldu çok hizmet.

Yine bir gün, o Server bu haneye varmıştı.
Orada az uyuyup, gülerek uyanmıştı.

Sordu: (Ya Resulallah, uyudunuz yatınca.
Hikmeti ne idi ki güldünüz uyanınca?)

Buyurdu: (Ümmetimi gördüm ki ben deminden,
Gemilerle gazaya gidiyorlar denizden.)

Dedi: (Ya Resulallah, ne olur dua eyle.
Ben dahi bulunayım o cenkte onlar ile.)

Kırmadı ricasını, buyurdu: (Ya ilahi!
O deniz seferinde bulundur bunu dahi.)

Hakikaten hazret-i Osman'ın emri ile,
Bir sefer düzenlendi, Kıbrıs'a gemi ile.

Eshab, açılıyordu denize ilk olarak,
Çok sayıda gönüllü etti buna iştirak.

Ebu Zer, Ebüdderda ve Ümmü Hiram gibi,
Katıldı bu sefere birkaç büyük sahabi.

Ümmü Hiram, o zaman seksenaltı yaşında ,
Şehid olmak isterdi, bu deniz savaşında.

Vardı İslam ordusu Kıbrıs sahillerine.
Şöyle teklif ettiler o Rum kâfirlerine:

(Ya imana geliniz veya cizye veriniz.
Yoksa savaşacağız, bunu böyle biliniz.)

Rumlar, ilk ikisini reddedince cevaben,
Denizde şiddetli bir cenk başladı aniden.

Ümmü Hiram çok yaşlı olduğu halde bile,
Savaştı kılıç elde şehadet ümidiyle.

Yerinde duramıyor, acele ediyordu,
Bir an önce bu fetih gerçekleşse diyordu.

Onun hali, herkesi düşürürdü hayrete.
Gençler onu gördükçe gelirlerdi gayrete.

Sonra bir çıkarmayla içerlere daldılar.
Kaçan Rum ordusunu hayli kovaladılar.

Hazret-i Ümmü Hiram, o gün, kılıç elinde,
Savaştı aslan gibi atının üzerinde.

Velakin Larnaka'da, atı tökezleyerek,
Düştü ve şehid oldu, en son (Allah!) diyerek.

Ümmü Hiram, şimdi de o yerde yatmaktadır.
Kabrinden, yüzyıllarca nur ve feyz saçmaktadır.

www.gonulsultanlari.com