Gönül Sultanları.com >  Peygamberler > İsmail aleyhisselam > Nasıl sevinmeyeyim?
Nasıl sevinmeyeyim?
Sevinince İsmail, kurban olacağına,
Babası Halilullah, çok hayret etti buna.

Buyurdu: (Seni kurban edeceğim diyorum.
Buna rağmen seni çok sevinçli görüyorum.)


Dedi ki: (Babacığım, nasıl sevinmeyeyim.
Rabbimden istediğim, bu idi zaten benim.

Onun rızası üzre ve Onun huzuruna,
Gitmekten daha büyük, müjde yok zira bana.

Bütün ömrüm boyunca çeksem de çok eziyet,
Yine de kolaylıkla, ele geçmez bu nimet.

Şimdiyse bu devlete, kolay kavuşacağım.
Sen şimdi vazifeni ifa et babacığım!

Ne emir aldın ise Allahü teâlâdan,
Çabuk getir yerine, geçirme daha zaman.

Senden, Hak teâlâya oğlunu feda etmek.
Benden de, Allah için, bir can feda eylemek.

Haydi bitir işini, çabuk ol babacığım.
Zira dosta varmayı, çok ister şimdi canım.

Nemrud, seni ateşe atınca, son olarak,
Sabrettin, razı oldu zatından cenâb-ı Hak.

Ben de, boğazlanmaya sabredeyim ki şu an,
Belki Allah, benden de razı olur o zaman.

Senden ayrılırsam da, Rabbime kavuşurum.
Ona, kendi rızası üzre vasıl olurum.

Gerçi ayrılırsam da, dünya nimetlerinden,
Cennet nimetlerine ererim ebediyyen.

Can vermek bir an sürer, sabretmesi kolaydır.
Benim asıl üzüntüm, sırf senden dolayıdır.

Çünkü sen, elin ile, boğazlarsın oğlunu.
Hem de ömrün boyunca, unutmazsın hiç bunu.

Evlat hasreti ile, daim yanar ciğerin.
Devam eder bu acı, tâ ki ölene değin.

Niçin daha önceden, vermedin bana haber?
Sarılıp ağlaşsaydık annem ile beraber.)

Buyurdu: (Bir gevşeklik olur da birinizden,
Azarlanırız diye, çok korktum Rabbimizden.)


İsmail arz etti ki: (Ey şefkatli pederim!
Senin rızandan gayri, bir gayem yoktur benim.

Birkaç vasiyetim var, iznin olursa eğer,
Onları, hazretine diyeyim birer birer.)

Babası buyurdu ki: (Ey saadetli oğlum!
Nedir o vasiyetler, beyan et, dinliyorum.)


Dedi ki: (Önce beni, bağla ki şu ip ile,
Bir kusur etmiyeyim, canımın acısıyle.

İkincisi, topla ki mübarek eteğini,
Kanımdan sıçrayıp da, üzmesin hazretini.

Üçüncüsü, bıçağı bile hem, şunun için:
Zahmetsiz ve kolayca hallolsun senin işin.

Dördüncüsü, yüzüme bakma ki bir kez bile,
Emri geciktirirsin, babalık şefkatiyle.

Beşincisi, çıkarıp gömleğimi sırtımdan,
Boğazla ki, gömleğe sıçramasın kanımdan.

Sonra bu gömleğimi, götürüp anneme ver.
Selam söyle ve de ki, etmesin fazla keder.)

www.gonulsultanlari.com