Gönül Sultanları.com >  Peygamberler > İshak aleyhisselam > Bu nasıl müjdedir?
Bu nasıl müjdedir?
İbrahim Halilullah, Nemrud'un ateşinden,
Kurtulup, hicret etti onun memleketinden.

Hanımı Sâre ile, bir yere geldiler ki,
Ahlaksız ve zalimdi o ülkenin meliki.

Sâre’yi görür görmez, oldu ona musallat.
Sâre ise, Allah’a eyledi münacaat:

(Ya Rabbi, bu zalimin şerrinden koru beni!)
Der demez, o ahlaksız yerde buldu kendini.

Hatta eli ayağı hiç tutmaz oldu hepten.
Yalvardı ki: (Dua et, kurtulayım bu dertten.)

Sâre dua edince, kalktı ve buldu sıhhat.
Ve lakin kurtulunca, oldu yine musallat.

Elini uzatınca tekrardan o edebsiz,
Yine yere devrilip, kaldı tam hareketsiz.

Bu hal vaki olunca kendisine üç defa,
Korktu ve pis elini uzatmadı bir daha.

Hem de, Hâcer adında, çok asil bir hatunu,
Hizmetine vererek, bıraktı artık onu.

Halilullah ve Sâre, oradan ayrılarak,
Filistin’e geldiler Hâcer'i de alarak.

Sâre hatun dedi ki hazret-i İbrahim'e:
(Ben yaşlandım, Hâcer'i nikâh eyle kendine.)

Hâcer'le evlenince İbrahim Halilullah,
Hazret-i İsmail’i bahşetti ona Allah.

Resulullahın nuru, önce bu hanımına,
Ondan da geçiverdi İsmail'in alnına.

İbrahim Halilullah, bu nurun sebebiyle,
Fazla ilgi gösterdi Hâcerle İsmail’e.

Sâre'nin gayretine dokununca işbu hal,
Hazret-i İbrahim’e bir vahiy geldi derhal:

Hâcer'le İsmail'i, bu vahiy üzerine,
Götürdü Beytullahın şu andaki yerine.

Lakin o yer çok ıssız, tenha idi o zaman.
İkisini bırakıp, geri döndü oradan.

Halilullahın yaşı, ne zaman ki yüz oldu,
Sâre'nin yaşı dahi yetmişi geçiyordu.

Bir gün Sâre hatunla, Halil aleyhisselam,
Otururken, melekler geldi ve verdi selam.

Halilullah, onları buyur etti içeri.
Lakin tanıyamadı bu gelen kişileri.

Çıktı ve et kızarttı onlardan hiç habersiz.
Önlerine getirip, dedi: (Yemez misiniz?)

Onlar, bir bahaneyle o etten yemeyince,
Melek olduklarını bilip korktu iyice.

Melekler dediler ki: (Korkma, bizler meleğiz.
Seni, İshak adında oğulla müjdeleriz.)

Sâre bunu işitip, çok taaccüp eyledi.
(Ben acuze hatunum, bu nasıl olur?) dedi.

Halilullaha dahi garib geldi bu tebşir.
Buyurdu: (Ey melekler, bu ne garip müjdedir?

Bu ihtiyarlığımda nasıl oluyor da siz,
Bana, oğlun olacak diye müjdelersiniz?)

Dediler ki: (Hak ile müjdeledik biz seni.
Allah’ın rahmetinden hiç kesme ümidini.)

Buyurdu ki: (Allah’ın rahmeti bî-payandır.
Ondan ümit kesenler, bundan gafil olandır.)


www.gonulsultanlari.com