Gönül Sultanları.com >  Peygamberler > Yusuf aleyhisselam > Niçin bana bakıyorsun?
Niçin bana bakıyorsun?
Yakub Nebi, öğütler verip onbir oğluna,
Yolcu etti onları, sonra Mısır yoluna.

Nazar değmesin diye, dedi ki: (Gidince siz,
Mısıra, tek kapıdan, birlikte girmeyiniz.)

Onlar, bu nasihate uyarak, birer birer,
Hep ayrı kapılardan gidip şehre girdiler.

Gelip Yusuf Nebi’ye dediler ki: (Ey Aziz!
Getirdik, işte budur küçük biraderimiz.

Hem yaşlı babamızın size selamları var.
Size, gıyabınızda ediyor çok dualar.)

Yusuf aleyhisselam, öncekine nisbetle,
Karşıladı onları daha büyük izzetle.

Bir yemek ziyafeti tertib etti onlara.
İkişerli olarak oturttu sofralara.

Onbir kişi idiler kardeşleri ve lakin,
İkişer oturunca, yalnız kaldı Bünyamin.

Biraderi Yusuf’u hatırlayıp o birden,
O ara, için için ağladı kederinden.

Düşündü, sağ olsaydı kardeşim Yusuf eğer,
Beni de, onun ile oturturdu beraber.

Yusuf Nebi görünce onu böyle neşesiz,
Dedi ki: (Yalnız kaldı bakın bu kardeşiniz.)

Dediler: (Vardı onun, bir biraderi başka.
İsmi de Yusuf olup, ölmüştü küçük yaşta.)

Yusuf aleyhisselam zor tuttu kendisini.
Yine açıklamadı onlara künyesini.

(Öyle ise arkadaş olayım ben de ona.)
Deyip, hemen oturttu onu kendi yanına.

Bünyamin yemek yerken hazret-i Yusuf ile,
Sık sık onun yüzüne bakardı göz ucuyle.

Yusuf aleyhisselam fark edip bunu hemen,
Sordu: (Niçin yüzüme bakıyorsun böyle sen?)

Dedi ki: (Vefat eden Yusuf adlı kardeşim,
Aynen size benzerdi, bakardım onun için.)

Nihayet yatma vakti gelmişti o arada.
Yine iki kişiye verilmişti bir oda.

Hepsi, odalarına çekilip yattı, lakin,
Yine aynı sebepten, yalnız kaldı Bünyamin.

Tekrar hatırlayarak Yusuf’un yokluğunu,
Kederinden ağlayıp, yad etti yine onu.

Düşündü, şimdi Yusuf sağ olsaydı burada,
Ben dahi kalır idim onunla bir odada.

Yusuf Nebi görünce onu böyle mükedder,
Dedi: (Sen de benimle kalır mısın beraber?)

Diğer kardeşlerinden ayrılmış olduğuna,
Üzülerek, mecburen peki dedi o buna.

Çünkü Yusuf Nebi'nin, kardeşi olduğunu,
Henüz anlamamıştı, bundandı mahzunluğu.

Lakin Hazret-i Yusuf, bu hali anlayarak,
Aldı onu yanına, tek ve yalnız olarak.

Teselli etmek için onun mahzun kalbini,
Hususi odasında yatırdı Bünyamin'i.

Şimdilik hakikatten habersizdi Bünyamin.
Biraz sonra, her şeyi öğrenecekti lakin.

www.gonulsultanlari.com