Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Hicret > Hazret-i Ali’nin hicreti
Hazret-i Ali’nin hicreti
Hazret-i Peygamberle, Ebu Bekir-i Sıddık,
Amir bin Füheyre ve Abdullah bin Üreykıt,

Sekiz Rebiül evvel, Pazartesi gününde,
Oldular kuşluk vakti, sabah Kuba köyünde.

Resulullah burada, ilk mescidi yaptılar.
Ve Kuba vadisinde, ilk Cumayı kıldılar.

(Temeli, takva üzre kurulan mescit) diye,
Hak teâlâ katından, geldi hem bir methiye.

Bu arada Mekke’de, Ali bin Ebi Talip,
O gün emanetlerle, Kâbe yanına gelip,

Resulün makamına oturup nida etti:
(Herkes, emanetini gelsin ve alsın!) dedi.

Artık Mekke şehrinde kalan Eshab-ı kiram,
Hep hazret-i Ali’ye gelip sığındılar tam.

Ve Mekke’de kaldıkça Resulullahın evi,
Mekan tuttu orada, yine hazret-i Ali.

Resul haber saldı ki hem hazret-i Ali’ye:
(Eşyalarımı alıp, Medine’ye gel!) diye.

Bu emri alır almaz hazret-i Peygamberden,
Kureyş kâfirlerinin yanına geldi hemen.

Dedi ki: (Medine’ye gideceğim ben yarın.
Bir şey diyecekseniz, yarına bırakmayın.)

Herbiri, başlarını aşağı indirdiler.
Korkudan bir kelime cevap veremediler.

Lakin hazret-i Ali, yükleyip eşyaları,
Giderken, karşısına çıktı Kureyş küffârı.

Dediler: (Gidemezsin, geri dön yüklerinle!
Aksi halde hepimiz, cenk ederiz seninle.)

Allah arslanı Ali, devesinden inerek,
Yürüdü üstlerine, hiddetle kükreyerek.

O anda, korku düştü kalblerine küffârın.
Allah’ın yardımıyla oldular darmadağın.

Yine hazret-i Ali, binerek devesine,
Çıktı müteveccihen, Medine beldesine.

Sonra çıktı yoluna Mikdad adında biri.
Kılıcını çekerek dedi: (Hemen dön geri!)

İndi yine deveden, yürüdü üzerine.
Bir hamlede yıkarak, çıktı göğsü üstüne.

Hemence öldürmeyip, imana etti davet.
O dahi kabul edip, nasib oldu hidayet.

Hem büyük bahadırı oldu Müslümanların.
Hem de, büyüklerinden oldu cümle Eshabın.

Sonra hazret-i Ali, devam etti sefere.
Ve nihayet Kuba’da, yetişti o Servere.

Şişmiş ayaklarından, kanlar akıyordu hep.
Ve hatta varamadı huzura bundan sebep.

O Server haber alıp, teşrif etti yanına.
Haline çok acıdı ve sarıldı boynuna.

Mübarek elleriyle, narin ayaklarını,
Okşayıp takdir etti, bu fedakârlığını.

Ellerini kaldırıp, bu amcazadesine,
Çok dualar eyledi, sonsuz saadetine.

Bu fedakârlığının üstüne, sonra hemen,
Bir âyet nazil oldu, kendisini metheden.

www.gonulsultanlari.com