Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Hazret-i Fatıma'nın Evlenmesi > Niçin geldin ya Ali?
Niçin geldin ya Ali?
Peygamber-i zişânın kapısını çalarak,
Girdi hazret-i Ali içeri, utanarak.

Sevgili Peygamberin, oturdu huzurunda.
Hiçbir şey konuşmaya gücü yoktu o anda.

Peygamber efendimiz, ona şöyle sordular:
(Niçin geldin ya Ali, bir ihtiyacın mı var?)

O, mahcubiyetinden başını öne eğdi.
Ne için geldiğini, bir türlü diyemedi.

Dedi: (Ya Resulallah, malumdur hazretine.
Vermişti babam beni, zatının hizmetine.

Hazretinden gördüğüm iyilik ve ihsanlar,
Öyle çok ki, yapamaz bunu başka insanlar.

Bendeniz her hususta, muhtacım hazretine.)
Bu kadar arz eyledi ve sükut etti yine.

Anladı Resulullah ne için geldiğini,
Ve lakin söylemeye hicab eylediğini.

Buyurdu ki: (Herhalde, Fatıma'yı istersin.
Ve lakin söylemeye, benden hicab edersin.)

Allah’ın Sevgilisi, ona böyle deyince,
O, (Evet) diyebildi, utanmıştı iyice.

Bunu, Fatıma’ya da duyurdu Resul hemen.
Hazret-i Fatıma da, sükut etti cevaben.

Buyurdu ki: (Ya Ali, senin, para edecek,
Neyin var mehr olarak, Fatıma’ya verecek?)

Dedi: (Ya Resulallah, yanımda şimdi benim,
Sadece bir atım var, bir de zırhlı gömleğim.)

Buyurdu ki: (Ya Ali, lazım olur sana at.
Ve lakin zırhlı olan gömleğini götür sat.)

Hemen (Peki) diyerek Allah’ın Habibine,
Gönderdi birisiyle, zırhı pazar yerine.

O gün hazret-i Osman, yaparken pazarını,
Görüp tanıdı hemen Mürteza'nın zırhını.

Onu satan tellala sordu ki varıp derhal:
(Sahibi, bu zırh için ne istiyor ey tellal?)

(Dörtyüz dirhem) deyince, dedi ki o tellala:
(Bunu ben, bu fiyata alıyorum pekala.)

Parasını ödeyip, o zırhı aldı hemen.
Yanına, dörtyüz dirhem koyarak ayriyeten,

Götürüp verdi o gün, hem hazret-i Ali’ye.
Dedi: (Layık değildir, bu zırh senden gayriye.

Bu dörtyüz dirhemle de, hallet düğün işini.
Kusuru oldu ise, affet bu kardeşini.)

Ali bin Ebi Talip o zırhı aldı yine.
Geldi Resulullahın mübarek hanesine.

Durumu arz edince, gayet memnun oldular.
(Cennette arkadaşım, Osman'dır) buyurdular.

Bilal-i Habeşi’ye, o paradan birazcık,
Vererek buyurdu ki: (Ya Bilal, çarşıya çık!

Biraz gülsuyu ile, biraz da bal satın al.
Ve bir kapta ezerek, bal şerbeti yap derhal.

Zira Fatıma ile Ali’nin nikahları,
Yapılacak, davet et Muhacir ve Ensarı.)

Bilal-i Habeşi de dışarıya çıkarak,
Bu nikah haberini bildirdi dolaşarak.

Mescid-i Nebeviye, cümle Eshab-ı kiram,
Geldiler ve mescidin içi dışı doldu tam.

www.gonulsultanlari.com