Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Hazret-i Fatıma'nın Evlenmesi > Fatıma mübarektir
Fatıma mübarektir
Resulün emri ile yapıldı her hazırlık.
Evin eşyaları da, tamamlanmıştı artık.

Emretti Resulullah hem hazret-i Ali’ye:
(Biraz yağ, biraz hurma, satın alıp gel) diye.

Beş dirhem ile hurma, dört dirhemle yağ aldı.
Resul-i müctebanın huzurlarına vardı.

Aliyyül Mürteza’ya, sonra Fahr-i kâinat,
Buyurdu: (Sofra getir, deriden olsun fakat.)

O deriden sofrada, hurma, yağ ve yoğurdu,
Mübarek elleriyle karıştırıp yuğurdu.

Bir çeşit yemek yapıp, buyurdu ki o zaman:
(Ya Ali, var dışardan getir kimi bulursan.)

O, çıkıp dışarıda, gördü çok kalabalık.
Gelip Resulullaha arz etti bunu artık.

Buyurdu: (İçeri al onları onar onar.)
Allah’ın izni ile, hepsi yiyip doydular.

Yediyüz kişi idi gelenlerin cümlesi.
O azıcık yemekten, yedi ve doydu hepsi.

Bu velime yemeği yendikten sonra ise,
Buyurdu ki: (Ya Ali, siz gidin evinize.)

Hazret-i Ali der ki: (Üç gün geçti aradan.
O Server, hanemize teşrif etti tekrardan.

Bana buyurdular ki: (Ya Ali, su getir az.)
(Peki) deyip, hemence getirip eyledim arz.

(Biraz iç, biraz kalsın) diye emreylediler.
Ben içtim, kalan suyu üzerime serptiler.

Tekrar, (Su getir) diye emretti yine bana.
Onu dahi getirip, arz ettim hemen Ona.

Bana yaptığı gibi, ona da yaptı aynen,
Sonra da, dışarıya gönderdi beni hemen.)

O dışarı çıkınca, çağırdı Fatıma’yı.
Ondan sual eyledi Aliyyül Mürteza’yı.

Fatıma arz etti ki: (İyi halleri çoktur.
Bütün üstün sıfatlar, kendisinde mevcuttur.)

Ve ilave etti ki: (Babacığım ve lakin,
Bazıları diyor ki, çok fakirdir helalin.)

Buyurdu ki: (Ey kızım, inanma buna aman.
Asla fakir değildir senin erin ve baban.

Cümle hazineleri arz ettiler babana.
Lakin dönüp bakmadı, bir kerecik o yana.

Erkeklerden, ilk önce iman eden erindir.
Eshabımın içinde, ilimde en derindir.

Rabbimiz, ehl-i beytten seçti iki kimseyi.
Bunlardan biri baban, helalindir diğeri.

Ey kızım, sakın ola isyan etme erine.
Ve asla muhalefet eyleme bir emrine.)

Çağırdı daha sonra, Aliyyül Mürteza’yı.
Ve ona ısmarladı Fatımat-üz Zehra’yı.

Buyurdu ki: (Fatıma mübarektir ya Ali!
Allah’ın rızasına muvafıktır her hali.

Hem benden bir parçadır, onu incitmeyesin.
Yoksa ben incinirim, bunu böyle bilesin.)

Hazret-i Ali dahi, üzmedi Fatıma'yı.
O da hiç incitmedi, Aliyyül Mürteza’yı.

www.gonulsultanlari.com